Taha Kılınç’ın Fas’tan Güney Afrika’ya, Japonya’dan Lübnan’a, Makedonya’dan Filistin’e kadar 10 farklı ülkeye yaptığı seyahatleri anlattığı ve fotoğraflarla zenginleştirdiği bu hatıra tadındaki kitap yeryüzünün Müslümanca bir bakışla yeniden yorumlanmasına katkıda bulunabilir.
Yazarın önsözde de belirttiği gibi “Bence her Müslüman, Allah’ın kendisine bahşettiği imkânlar çerçevesinde, yakın ya da uzak coğrafyayı gezmek, dolaşmak ve keşfetmek zorunda. Bunu yaparken de, yine Kur’ân’ın bize buyurduğu gibi, eski medeniyetlerin ve toplumların akıbetleri üzerinde tefekkür etmek, onların kurdukları sistemleri ve hayat tarzlarını - Kur’ân buna ‘sünen’ der- yakından incelemek, Allah’ın kâinattaki çeşitli tasarruflarına kafa yormak, insanoğlunun dünya macerasını sağlam ve sahih bir temele oturtmayı amaçlamak mecburiyetinde.”
Taha Kılınç’ın Fas’tan Güney Afrika’ya, Japonya’dan Lübnan’a, Makedonya’dan Filistin’e kadar 10 farklı ülkeye yaptığı seyahatleri anlattığı ve fotoğraflarla zenginleştirdiği bu hatıra tadındaki kitap yeryüzünün Müslümanca bir bakışla yeniden yorumlanmasına katkıda bulunabilir.
Yazarın önsözde de belirttiği gibi “Bence her Müslüman, Allah’ın kendisine bahşettiği imkânlar çerçevesinde, yakın ya da uzak coğrafyayı gezmek, dolaşmak ve keşfetmek zorunda. Bunu yaparken de, yine Kur’ân’ın bize buyurduğu gibi, eski medeniyetlerin ve toplumların akıbetleri üzerinde tefekkür etmek, onların kurdukları sistemleri ve hayat tarzlarını - Kur’ân buna ‘sünen’ der- yakından incelemek, Allah’ın kâinattaki çeşitli tasarruflarına kafa yormak, insanoğlunun dünya macerasını sağlam ve sahih bir temele oturtmayı amaçlamak mecburiyetinde.”