Seyyar Hikaye Satıcısı Oğuz Atay’ın Yaşam Oyunu

Stok Kodu:
9786254419003
Boyut:
13.5x19.5
Sayfa Sayısı:
176
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2023-04
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Kategori:
%25 indirimli
170,00TL
127,50TL
Taksitli fiyat: 9 x 15,58TL
Temin süresi 1-3 gündür.
9786254419003
1280851
Seyyar Hikaye Satıcısı
Seyyar Hikaye Satıcısı Oğuz Atay’ın Yaşam Oyunu
127.50

"Oğuz Atay’ın okurunu çepeçevre sardığı yerler hep oyun oynadığı yerler.
Önyargısız ve ilk kez görür gibi saf; riyadan uzak, şen..."
Oğuz Atay tüm yazarlık yaşamında peş peşe yayımladığı çalışmalarına rağmen okura ulaşacak bir kanal bulamamış, “Demiryolu Hikâyecileri-Bir Rüya” öyküsünün sonunda “Ben buradayım sevgili okuyucum, sen neredesin acaba?” demek zorunda kalmıştır. Peki onu 1970’lerde eleştirenlerin 1984’te birden hatırlamaları ve Türk edebiyatının tepelerine taşımaları rastlantı mıdır?
Kitapta ayrıntılarıyla ele alınarak gösterilen bu kişiler, politikanın ve konuşmanın rafa kaldırıldığı, bütün düşünen insanların yanlış yaptıklarını söylemeye zorlandıkları bir dönemde, Oğuz Atay’ı, apolitik, her şeyle alay eden, çizgisi belirsiz, yaşam dışı, sinik bir aydın tipi olarak sundular.
Tutunamayanlar alıntılarından öte bir Oğuz Atay tanımak isteyenler bu kitapta, ilk eşi Fatma Fikriye Gürbüz’ün anlattığı, her akşam koltuğunun altında iki kitapla gelen bir Oğuz Atay’ı; Barlas Özarıkça’nın anlatımında altı ayda bir başyapıt yazan Oğuz Atay’ı; Halit Refiğ’in anlatımında Menderes istibdadına karşı sosyalist bir dergi örgütlemeye, aydınları bir araya getirmeye çalışan Oğuz Atay’ı; Cevat Çapan’ın anlatımında arkadaş canlısı, edebiyat tutkunu, namuslu Oğuz Atay’ı görecekler.

"Oğuz Atay’ın okurunu çepeçevre sardığı yerler hep oyun oynadığı yerler.
Önyargısız ve ilk kez görür gibi saf; riyadan uzak, şen..."
Oğuz Atay tüm yazarlık yaşamında peş peşe yayımladığı çalışmalarına rağmen okura ulaşacak bir kanal bulamamış, “Demiryolu Hikâyecileri-Bir Rüya” öyküsünün sonunda “Ben buradayım sevgili okuyucum, sen neredesin acaba?” demek zorunda kalmıştır. Peki onu 1970’lerde eleştirenlerin 1984’te birden hatırlamaları ve Türk edebiyatının tepelerine taşımaları rastlantı mıdır?
Kitapta ayrıntılarıyla ele alınarak gösterilen bu kişiler, politikanın ve konuşmanın rafa kaldırıldığı, bütün düşünen insanların yanlış yaptıklarını söylemeye zorlandıkları bir dönemde, Oğuz Atay’ı, apolitik, her şeyle alay eden, çizgisi belirsiz, yaşam dışı, sinik bir aydın tipi olarak sundular.
Tutunamayanlar alıntılarından öte bir Oğuz Atay tanımak isteyenler bu kitapta, ilk eşi Fatma Fikriye Gürbüz’ün anlattığı, her akşam koltuğunun altında iki kitapla gelen bir Oğuz Atay’ı; Barlas Özarıkça’nın anlatımında altı ayda bir başyapıt yazan Oğuz Atay’ı; Halit Refiğ’in anlatımında Menderes istibdadına karşı sosyalist bir dergi örgütlemeye, aydınları bir araya getirmeye çalışan Oğuz Atay’ı; Cevat Çapan’ın anlatımında arkadaş canlısı, edebiyat tutkunu, namuslu Oğuz Atay’ı görecekler.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat