Latin edebiyatının en önemli şairlerinden biri olan Vergilius aynı zamanda başta Dante olmak üzere etkilediği diğer şairler aracılığıyla edebiyat tarihinde derin izler bırakmıştır.
Vergilius’un en önemli eseri Augustus dönemi ideallerini yansıtan Aeneas iken, Sığırtmaç Türküleri şairin hem ilk eseri olması hem de pastoral bir dünyayı anlatıp doğayı yüceltmesi bakımından büyük değer taşır.
Vergilius Sığırtmaç Türküleri’nde için için kendi duygularını, üzüntülerini, ayrılık acılarını karşısındakinin dilinden söyler, kendi adına başkalarını konuşturur. Yoksa o düşler kuran, gerçek dışı düşüncelerini ortaya koyan bir ozan olmamıştır. Gördüğünü, başından geçenlerin yüreğinin derinliklerinde doğurduğu ince duyguları yakınmalı bir sesle döker ortaya. Görüleni, elle tutulur olanı, burnunda kokusu, damağında tadı kalanı, gözünde ışıyanı getirir dile.
Ey Tityrus, yan gelip yatmışsın gölgesinde
Bu sık, bu bol yapraklı kayın ağaçlarının,
Türküler yakarsın ince kavalınla
Kırlar üstüne bir de...
Biz, evet biz yurdumuzdan sürülmüşüz,
Ayrılmışız o tadına doyulmaz ovalardan,
Evimizden barkımızdan olmuşuz.
Sen ey Tityrus, uzanmışsın gölgelerde
Ne işin ne gücün var,
Bir yankıdır öğrettiğin ormanlara:
Ne güzeldir Amaryllis...
Latin edebiyatının en önemli şairlerinden biri olan Vergilius aynı zamanda başta Dante olmak üzere etkilediği diğer şairler aracılığıyla edebiyat tarihinde derin izler bırakmıştır.
Vergilius’un en önemli eseri Augustus dönemi ideallerini yansıtan Aeneas iken, Sığırtmaç Türküleri şairin hem ilk eseri olması hem de pastoral bir dünyayı anlatıp doğayı yüceltmesi bakımından büyük değer taşır.
Vergilius Sığırtmaç Türküleri’nde için için kendi duygularını, üzüntülerini, ayrılık acılarını karşısındakinin dilinden söyler, kendi adına başkalarını konuşturur. Yoksa o düşler kuran, gerçek dışı düşüncelerini ortaya koyan bir ozan olmamıştır. Gördüğünü, başından geçenlerin yüreğinin derinliklerinde doğurduğu ince duyguları yakınmalı bir sesle döker ortaya. Görüleni, elle tutulur olanı, burnunda kokusu, damağında tadı kalanı, gözünde ışıyanı getirir dile.
Ey Tityrus, yan gelip yatmışsın gölgesinde
Bu sık, bu bol yapraklı kayın ağaçlarının,
Türküler yakarsın ince kavalınla
Kırlar üstüne bir de...
Biz, evet biz yurdumuzdan sürülmüşüz,
Ayrılmışız o tadına doyulmaz ovalardan,
Evimizden barkımızdan olmuşuz.
Sen ey Tityrus, uzanmışsın gölgelerde
Ne işin ne gücün var,
Bir yankıdır öğrettiğin ormanlara:
Ne güzeldir Amaryllis...