Abbas Sayar şiirlerini aruz, hece ve serbest vezinle kaleme almıştır. Aruz vezniyle yazdığı şiirler çoğunlukla gazel ve rubaî tarzındadır. Bir araya getirilecek olursa ‘Divan-ı Nailî’ diyebileceğimiz eski şiirin rüzgarlarıyla yazılmış bu şiirler içerisinde tarz-ı kadimin ustalarına, bu arada Nedim’ den Kerküklü Rasih’ e, Niyazi-i Mısrî’ den Kuşadalı İbrahim Efendi’ ye uzanan, daha çok tasavvufi neşve ile yazdığı tanzirlerle dikkati çekmektedir. Hece ile yazdığı şiirlerde ise tam bir Orta Anadolu çocuğudur. Yunus Emre’ yi Aşık Veysel’ e bağlayan bu uzun soluklu yolun mühim bir temsilcisidir. Şu kadar ki hece vezni ile yazdığı şiirler Abbas Sayar ismini yukarıda sözü edilen gelenek içerisinde zikrettirecek çaptadır. Serbest tarzda yazdığı şiirlere gelince; bu gelenek içerisinde bilhassa ‘Mehmed’ in Ölümü’, ‘Tarih Sahifelerini Karıştırırken’ ve ‘Kuyuma Düşen Taş’ bize farklı bir Abbas Sayar’ ı şair olarak takdim edecektir.
Abbas Sayar şiirlerini aruz, hece ve serbest vezinle kaleme almıştır. Aruz vezniyle yazdığı şiirler çoğunlukla gazel ve rubaî tarzındadır. Bir araya getirilecek olursa ‘Divan-ı Nailî’ diyebileceğimiz eski şiirin rüzgarlarıyla yazılmış bu şiirler içerisinde tarz-ı kadimin ustalarına, bu arada Nedim’ den Kerküklü Rasih’ e, Niyazi-i Mısrî’ den Kuşadalı İbrahim Efendi’ ye uzanan, daha çok tasavvufi neşve ile yazdığı tanzirlerle dikkati çekmektedir. Hece ile yazdığı şiirlerde ise tam bir Orta Anadolu çocuğudur. Yunus Emre’ yi Aşık Veysel’ e bağlayan bu uzun soluklu yolun mühim bir temsilcisidir. Şu kadar ki hece vezni ile yazdığı şiirler Abbas Sayar ismini yukarıda sözü edilen gelenek içerisinde zikrettirecek çaptadır. Serbest tarzda yazdığı şiirlere gelince; bu gelenek içerisinde bilhassa ‘Mehmed’ in Ölümü’, ‘Tarih Sahifelerini Karıştırırken’ ve ‘Kuyuma Düşen Taş’ bize farklı bir Abbas Sayar’ ı şair olarak takdim edecektir.