Silvan (Meyyâfârikîn) batısında Diyarbakır merkez; kuzeyinde Lice, Hazro ve Kulp ilçeleri; doğusunda Batman ili; güneyinde Bismil ilçesi ile komşu olup, Diyarbakır’a 82 km. uzaklıktadır. Martyropolis, IV yüzyılın sonu V. yüzyılın başlarında Roma İmparatorluğu’nun Mezopotamya eyaletinin sınırları içinde bulunan Âmid’e bağlı kırsal bir bölgede kurulmuştur. Nymphios Nehri’nin (Batman Suyu) batı kısmında Marûsâ tarafından kurulmuş olan şehir stratejik konumundan dolayı kısa sürede önemli bir merkez hâline gelmiştir.
Şehir, Ermeni kaynaklarda Tigranocerta, Grek kaynaklarında Martyropolis, İslam tarihi kaynaklarında Meyyâfârikîn, Mafarkîn, Farkîn, Süryani kaynaklarda Maipherkat, Mipherket, Muharikin, Miyafarkin ve Muphargin şeklinde geçmektedir. Grekçe Martyropolis, Süryanice Mipherket ve Ermenice Mufarghin (Nouphargerd) isimlerinin aynı dönem içerisinde kullanıldığı anlaşılmaktadır.
Uzun bir süre Bizans İmparatorluğu’nun egemenliğinde bulunan şehir, Hz. Ömer döneminde İyaz b. Ğanm tarafından İslam topraklarına katılmıştır.
Hamdânîlerin, Meyyâfârikîn’in gelişmesinde ve merkez şehir konumuna yükselmesinde büyük katkıları olmuştur. Mervanîler dönemi Meyyâfârikîn’in, siyasi ve iktisadî olarak yükselişinde önemli bir aşamadır. Şehir Mervani Devleti’ne başkentlik yapmış, güven ve istikrarın sağlanmasıyla ticarî hayat daha da canlanmıştır. Bu canlılık çok sayıda han, hamam, cami, köprü gibi yapılar inşa edilmesini de beraberinde getirmiştir. Özellikle Necmeddin İlgazi döneminde Meyyâfârikîn yeniden inşa edilmiş, bu sayede şehir gelişmeye devam etmiş ve önemi daha da artmıştır. Bütün bu gelişmeler üretime de yansımıştır.
Meyyâfârikîn, Moğolların iki yıla yakın süren kuşatılmasının ardından neredeyse tamamen tahrip olmuş ve eski ihtişamını bir daha yakalayamamıştır.
Silvan (Meyyâfârikîn) batısında Diyarbakır merkez; kuzeyinde Lice, Hazro ve Kulp ilçeleri; doğusunda Batman ili; güneyinde Bismil ilçesi ile komşu olup, Diyarbakır’a 82 km. uzaklıktadır. Martyropolis, IV yüzyılın sonu V. yüzyılın başlarında Roma İmparatorluğu’nun Mezopotamya eyaletinin sınırları içinde bulunan Âmid’e bağlı kırsal bir bölgede kurulmuştur. Nymphios Nehri’nin (Batman Suyu) batı kısmında Marûsâ tarafından kurulmuş olan şehir stratejik konumundan dolayı kısa sürede önemli bir merkez hâline gelmiştir.
Şehir, Ermeni kaynaklarda Tigranocerta, Grek kaynaklarında Martyropolis, İslam tarihi kaynaklarında Meyyâfârikîn, Mafarkîn, Farkîn, Süryani kaynaklarda Maipherkat, Mipherket, Muharikin, Miyafarkin ve Muphargin şeklinde geçmektedir. Grekçe Martyropolis, Süryanice Mipherket ve Ermenice Mufarghin (Nouphargerd) isimlerinin aynı dönem içerisinde kullanıldığı anlaşılmaktadır.
Uzun bir süre Bizans İmparatorluğu’nun egemenliğinde bulunan şehir, Hz. Ömer döneminde İyaz b. Ğanm tarafından İslam topraklarına katılmıştır.
Hamdânîlerin, Meyyâfârikîn’in gelişmesinde ve merkez şehir konumuna yükselmesinde büyük katkıları olmuştur. Mervanîler dönemi Meyyâfârikîn’in, siyasi ve iktisadî olarak yükselişinde önemli bir aşamadır. Şehir Mervani Devleti’ne başkentlik yapmış, güven ve istikrarın sağlanmasıyla ticarî hayat daha da canlanmıştır. Bu canlılık çok sayıda han, hamam, cami, köprü gibi yapılar inşa edilmesini de beraberinde getirmiştir. Özellikle Necmeddin İlgazi döneminde Meyyâfârikîn yeniden inşa edilmiş, bu sayede şehir gelişmeye devam etmiş ve önemi daha da artmıştır. Bütün bu gelişmeler üretime de yansımıştır.
Meyyâfârikîn, Moğolların iki yıla yakın süren kuşatılmasının ardından neredeyse tamamen tahrip olmuş ve eski ihtişamını bir daha yakalayamamıştır.