"..., birdenbire kızın vücudu ayaklarından başına doğru gökkuşağına dönüşüp kaybolmuştu. O an Bayan Prisha'nın yükselen sesiyle birkaç satırlık dua gibi bir şeyler söylemesiyle irkildim. Aklımda kalanlar şöyleydi:
'Arzuların dehşete döndüğünde,
Tüm korkunç suratlar gözlerine insin perde perde,
Sana baksın her ihanetinde!
Bakışlardaki o nefretler içinde ateşler yaksın.
İçin cayır cayır yanarken sen don, buz kesil!'
Simla merakına yenilip aldığı defter yüzünden girdiği fantastik dünyanın nasıl bir yer olduğunu bilmiyordu.
Ama bir şeyi öğrenmişti:
"Kendi felaketini yazmak kader değildir!"
"..., birdenbire kızın vücudu ayaklarından başına doğru gökkuşağına dönüşüp kaybolmuştu. O an Bayan Prisha'nın yükselen sesiyle birkaç satırlık dua gibi bir şeyler söylemesiyle irkildim. Aklımda kalanlar şöyleydi:
'Arzuların dehşete döndüğünde,
Tüm korkunç suratlar gözlerine insin perde perde,
Sana baksın her ihanetinde!
Bakışlardaki o nefretler içinde ateşler yaksın.
İçin cayır cayır yanarken sen don, buz kesil!'
Simla merakına yenilip aldığı defter yüzünden girdiği fantastik dünyanın nasıl bir yer olduğunu bilmiyordu.
Ama bir şeyi öğrenmişti:
"Kendi felaketini yazmak kader değildir!"