Siracettin Ali b. Osman el-Ôşi (ö. 575/1179) Kırgızistan’ın güneyinde bulunan Oş şehrinde doğmuştur. Oş’ta yaşadığı için Ôşi künyesini alan bu âlim, yaşadığı bölgenin meşhur bir hukukçusu ve önde gelen kelamcısı olmakla birlikte nazım edebiyatında da şöhret kazanmıştır. Ôşi’nin tahminen 569/1173 yılında yazdığı nazım halindeki “Emâli Kasidesi”, Mâturidi kelam düşüncesinin manzum şekilde dizgilendiği ilk eser olma özelliğini taşımakta ve kasidenin tamamı Mâturidi ekolünün temel görüşlerini içermektedir. Ôşi’nin itikadi meseleleri nazım halinde yazmasındaki asıl maksadının, kanaatimizce göçebe ve yarı göçebe yaşayan, ilmi meselelerin yazılı eserlerden daha çok ağız yoluyla aktarılıp yayıldığı bölge halkının zihninde Ehli Sünnet akaidinin daha iyi yerleşmesini sağlamak, itikat esaslarını kolayca ezberlemesine yardımcı olmaktan ibaret olmuştur. Ôşi’nin “Emâli Kasidesi” üzerine yazılan sayısız şerhler, makale ve araştırmalar, bununla birlikte gerek Orta Asya medreselerinde kasideyi ezberlemenin zorunlu tutulması, gerekse halk arasında gördüğü itibar, bu eserin İslam düşünce tarihinde önemli bir yer tuttuğuna işaret etmektedir.
Siracettin Ali b. Osman el-Ôşi (ö. 575/1179) Kırgızistan’ın güneyinde bulunan Oş şehrinde doğmuştur. Oş’ta yaşadığı için Ôşi künyesini alan bu âlim, yaşadığı bölgenin meşhur bir hukukçusu ve önde gelen kelamcısı olmakla birlikte nazım edebiyatında da şöhret kazanmıştır. Ôşi’nin tahminen 569/1173 yılında yazdığı nazım halindeki “Emâli Kasidesi”, Mâturidi kelam düşüncesinin manzum şekilde dizgilendiği ilk eser olma özelliğini taşımakta ve kasidenin tamamı Mâturidi ekolünün temel görüşlerini içermektedir. Ôşi’nin itikadi meseleleri nazım halinde yazmasındaki asıl maksadının, kanaatimizce göçebe ve yarı göçebe yaşayan, ilmi meselelerin yazılı eserlerden daha çok ağız yoluyla aktarılıp yayıldığı bölge halkının zihninde Ehli Sünnet akaidinin daha iyi yerleşmesini sağlamak, itikat esaslarını kolayca ezberlemesine yardımcı olmaktan ibaret olmuştur. Ôşi’nin “Emâli Kasidesi” üzerine yazılan sayısız şerhler, makale ve araştırmalar, bununla birlikte gerek Orta Asya medreselerinde kasideyi ezberlemenin zorunlu tutulması, gerekse halk arasında gördüğü itibar, bu eserin İslam düşünce tarihinde önemli bir yer tuttuğuna işaret etmektedir.