Elinizdeki Kitap, 15. yüzyıla kadar Aristoteles'in Büyük İskender'e tavsiyelerinin yer aldığı bir siyasetname olarak bilinen ve Arapçada Sırru'l-Esrar, Latincede ise Secreta Secretorum şeklinde meşhur olan eserin tasavvuf düşüncesine nasıl geçtiğini ele almaktadır. Tasavvuf düşüncesini sistemleştiren İbn Arabi (öl. 1240) Tedbirat-ı İlahiyye isimli eserinin telif sebebini şu şekilde aktarmaktadır: “Şeyh Ebû Muhammed el-Mürûrî'yi (el-Mevrûrî) ziyaret ettiğim vakit onun yanında Hakim'in (Aristoteles) Zülkarneyn (İskender) için, onunla birlikte sefere çıkmaya kudreti olmadığı vakitte okuyup istifade etmesi için tasnif ettiği ‘Sırru'l-Esrar' kitabını buldum.
Ebû Muhammed bana dedi ki: ‘Bu müellif, dünyevî memleketin idaresini göz önünde bulundurmuştur. Ben senden, kendisinde bizim saadetimiz bulunan ve bu dünyevi memlekete tekabül eden insânî memleketin siyasetini yazmanı isterim.'” İbn Arabi Secreta Secretorum'un bölümlerine sadık kalarak, kendi görüşleri çerçevesinde eserini telif etmiştir. Bu durum, Müslüman düşünürlerin insanlığın ortak mirasını temellük etmelerinin bariz bir örneğidir. Bu eser, birbirinden farklı konuları içeriğinde barındıran Secreta Secretorum ve Tedbîrât-ı İlâhiyye isimli eserlerinin ahlak ve siyaset felsefesi bağlamında mukayesesi üzerinedir.
Elinizdeki Kitap, 15. yüzyıla kadar Aristoteles'in Büyük İskender'e tavsiyelerinin yer aldığı bir siyasetname olarak bilinen ve Arapçada Sırru'l-Esrar, Latincede ise Secreta Secretorum şeklinde meşhur olan eserin tasavvuf düşüncesine nasıl geçtiğini ele almaktadır. Tasavvuf düşüncesini sistemleştiren İbn Arabi (öl. 1240) Tedbirat-ı İlahiyye isimli eserinin telif sebebini şu şekilde aktarmaktadır: “Şeyh Ebû Muhammed el-Mürûrî'yi (el-Mevrûrî) ziyaret ettiğim vakit onun yanında Hakim'in (Aristoteles) Zülkarneyn (İskender) için, onunla birlikte sefere çıkmaya kudreti olmadığı vakitte okuyup istifade etmesi için tasnif ettiği ‘Sırru'l-Esrar' kitabını buldum.
Ebû Muhammed bana dedi ki: ‘Bu müellif, dünyevî memleketin idaresini göz önünde bulundurmuştur. Ben senden, kendisinde bizim saadetimiz bulunan ve bu dünyevi memlekete tekabül eden insânî memleketin siyasetini yazmanı isterim.'” İbn Arabi Secreta Secretorum'un bölümlerine sadık kalarak, kendi görüşleri çerçevesinde eserini telif etmiştir. Bu durum, Müslüman düşünürlerin insanlığın ortak mirasını temellük etmelerinin bariz bir örneğidir. Bu eser, birbirinden farklı konuları içeriğinde barındıran Secreta Secretorum ve Tedbîrât-ı İlâhiyye isimli eserlerinin ahlak ve siyaset felsefesi bağlamında mukayesesi üzerinedir.