Karanlıktan geçmenin mücadelesinde hep aydınlığın yanı başındaydı o. Aslında romanlarını okurken yakaladığınız şiirsel dilin nereden geldiğini hep merak etmişsinizdir. Merakınızın yanıtıdır bir anlamda bu kitap.
Bu kitap, kavga şiirlerinin sessiz gibi görünen çığlığıdır. Genç kuşaklar ya da toplumcu gerçekçi edebiyatımızın usta adlarından İrfan Yalçın'ın şair kimliğini bilmeyenler, elli yıl gerilere giderlerse onun şiirsel varlığını bulacaklardır. O, ta o zamanlarda vatanını ve insanını sevmenin destancısı olmaya karar vermiş ve tüm varlığını destanın yazılmasına ve yaratılmasına adamıştır.
Sisler İçinden, toplumcu gerçekçi şiire ‘slogan şiir' diyenlere çırılçıplak bir yanıttır ve Türk Edebiyatı'nda İrfan Yalçın'ın Manifestosudur.
Sisler İçinden
Dökülen yapraklar gibi bakma öyle,
Kitap aralarındaki çiçekler gibi bakma.
Kıyıya vuran dalgalar mı getirdi seni?
Bana öyle bakma, beni ağlatma.
Bir masalda bulmadık birbirimizi biz,
Buzdan yalnızlıklarda, kuş ağlamalarında.
Uzat ellerini, sisler içinden bakma.
Bana öyle bakma, beni ağlatma.
Ne bu ayak sesleri, kim kimden kaçıyor?
Yarım kalışlar, bitişler, kurşunlanmış kuşlar mı var?
Yaklaş biraz, yıllar ötesinden bakma,
Bana öyle bakma, beni ağlatma.
Karanlıktan geçmenin mücadelesinde hep aydınlığın yanı başındaydı o. Aslında romanlarını okurken yakaladığınız şiirsel dilin nereden geldiğini hep merak etmişsinizdir. Merakınızın yanıtıdır bir anlamda bu kitap.
Bu kitap, kavga şiirlerinin sessiz gibi görünen çığlığıdır. Genç kuşaklar ya da toplumcu gerçekçi edebiyatımızın usta adlarından İrfan Yalçın'ın şair kimliğini bilmeyenler, elli yıl gerilere giderlerse onun şiirsel varlığını bulacaklardır. O, ta o zamanlarda vatanını ve insanını sevmenin destancısı olmaya karar vermiş ve tüm varlığını destanın yazılmasına ve yaratılmasına adamıştır.
Sisler İçinden, toplumcu gerçekçi şiire ‘slogan şiir' diyenlere çırılçıplak bir yanıttır ve Türk Edebiyatı'nda İrfan Yalçın'ın Manifestosudur.
Sisler İçinden
Dökülen yapraklar gibi bakma öyle,
Kitap aralarındaki çiçekler gibi bakma.
Kıyıya vuran dalgalar mı getirdi seni?
Bana öyle bakma, beni ağlatma.
Bir masalda bulmadık birbirimizi biz,
Buzdan yalnızlıklarda, kuş ağlamalarında.
Uzat ellerini, sisler içinden bakma.
Bana öyle bakma, beni ağlatma.
Ne bu ayak sesleri, kim kimden kaçıyor?
Yarım kalışlar, bitişler, kurşunlanmış kuşlar mı var?
Yaklaş biraz, yıllar ötesinden bakma,
Bana öyle bakma, beni ağlatma.