Sıtma, tarihte Anadolu'da büyük kırımlar yapmış bir hastalıktır. Osmanlı Döneminde ve Kurtuluş Savaşı yıllarında da devam etmiştir. 1970'li yıllardan sonra, sıtmaya verilen önem zayıflamış, dünya literatüründe katkı bir yana, sıtmayı ve sivrisineği yeterince bilen hekimlere raslamak zorlanmıştır. Bu epidemilerle baş etmede konuyu yeterince bilen insanların yokluğu en öemli sıkıntı olmuştur. Diğer bir sıkıntı ise, yerel ülkeye özgün bilgilerin yokluğu ya da eksikliğidir. Bu kitap, bu eksikliği duyumsamanın ve bir ölçüde de giderme çabasının bir ürünüdür.
Sıtma, tarihte Anadolu'da büyük kırımlar yapmış bir hastalıktır. Osmanlı Döneminde ve Kurtuluş Savaşı yıllarında da devam etmiştir. 1970'li yıllardan sonra, sıtmaya verilen önem zayıflamış, dünya literatüründe katkı bir yana, sıtmayı ve sivrisineği yeterince bilen hekimlere raslamak zorlanmıştır. Bu epidemilerle baş etmede konuyu yeterince bilen insanların yokluğu en öemli sıkıntı olmuştur. Diğer bir sıkıntı ise, yerel ülkeye özgün bilgilerin yokluğu ya da eksikliğidir. Bu kitap, bu eksikliği duyumsamanın ve bir ölçüde de giderme çabasının bir ürünüdür.