Tasavvuf tarihindeki meşhûr ve maruf Şems'lerin üçüncüsü… Şemseddin Sivasî, 16. yüzyılın önemli alim ve arif zatlarından, manzum ve mensur yapıda pek çok eserin sahibi velûd bir müellifimiz ve aynı zamanda Halvetiyye tarikatının Şemsiyye kolunu tesis eden kurucu bir mutasavvıfımızdır. Ömrünü Hakk'ın rızası için halka adayan, kalemiyle, vaaz ve nasihatleriyle halka manevi önderlik eden kâmil bir mürşittir.
O, senelerce Sivas Meydan Camii'nden verdiği vaazlarla Sivas'ı bir güneş gibi aydınlatan, örnek yaşantısı ve bıraktığı eserlerle ışığı baki olan bir zat-ı şerifti. Şemseddin Sivasî, her daim eserlerinde ve vaazlarında aldatıcı dünya nimetlerine ve nefsin oyunlarına karşı ikazlarda bulundu ve etrafındakileri tevhide çağrıcı oldu. O, kendisi de bir pervane olarak, şiirleriyle canları Şem'in etrafında dönmeye ve nefisleri hakikat ateşinde kül etmeye çağırdı.
Tasavvuf tarihindeki meşhûr ve maruf Şems'lerin üçüncüsü… Şemseddin Sivasî, 16. yüzyılın önemli alim ve arif zatlarından, manzum ve mensur yapıda pek çok eserin sahibi velûd bir müellifimiz ve aynı zamanda Halvetiyye tarikatının Şemsiyye kolunu tesis eden kurucu bir mutasavvıfımızdır. Ömrünü Hakk'ın rızası için halka adayan, kalemiyle, vaaz ve nasihatleriyle halka manevi önderlik eden kâmil bir mürşittir.
O, senelerce Sivas Meydan Camii'nden verdiği vaazlarla Sivas'ı bir güneş gibi aydınlatan, örnek yaşantısı ve bıraktığı eserlerle ışığı baki olan bir zat-ı şerifti. Şemseddin Sivasî, her daim eserlerinde ve vaazlarında aldatıcı dünya nimetlerine ve nefsin oyunlarına karşı ikazlarda bulundu ve etrafındakileri tevhide çağrıcı oldu. O, kendisi de bir pervane olarak, şiirleriyle canları Şem'in etrafında dönmeye ve nefisleri hakikat ateşinde kül etmeye çağırdı.