Tarihsel süreç boyunca birçok insan topluluğu tarafından uygulanan ve genel mahiyet itibarıyla yetişkinliğe geçişin bir sembolü olarak düşünülen sünnet uygulamaları; yazılı tarihten çok önceki dönemlere tarihlendirilmekle birlikte her daim güncelliğini koruyan ve sürekli olarak tartışmalara yol açan bir ritüel olarak karşımıza çıkar. Yahudilik ve İslamiyet gibi semitik dinlerde âdeta uygulanması zorunlu sayılan sünnet ritüeli, bugün dahi dünyanın birbirleriyle ilgisiz değişik coğrafyalarında farklı inançlara sahip ve kültürel yaşamları bambaşka olan insan toplulukları arasında, uygulama biçimi ve amacı değişmekle birlikte tartışmasız bir şekilde uygulanmaktadır. Müslüman-Türk toplulukları ise söz konusu uygulamaları kültürel yaşamlarının bir parçası hâline getirerek; sünneti erkek çocuklarının yetişkinliğe geçiş yaptığı bir ritüel vasfıyla törenler eşliğinde uygularlar.
Tarihsel süreç boyunca birçok insan topluluğu tarafından uygulanan ve genel mahiyet itibarıyla yetişkinliğe geçişin bir sembolü olarak düşünülen sünnet uygulamaları; yazılı tarihten çok önceki dönemlere tarihlendirilmekle birlikte her daim güncelliğini koruyan ve sürekli olarak tartışmalara yol açan bir ritüel olarak karşımıza çıkar. Yahudilik ve İslamiyet gibi semitik dinlerde âdeta uygulanması zorunlu sayılan sünnet ritüeli, bugün dahi dünyanın birbirleriyle ilgisiz değişik coğrafyalarında farklı inançlara sahip ve kültürel yaşamları bambaşka olan insan toplulukları arasında, uygulama biçimi ve amacı değişmekle birlikte tartışmasız bir şekilde uygulanmaktadır. Müslüman-Türk toplulukları ise söz konusu uygulamaları kültürel yaşamlarının bir parçası hâline getirerek; sünneti erkek çocuklarının yetişkinliğe geçiş yaptığı bir ritüel vasfıyla törenler eşliğinde uygularlar.