Umut ve umutsuzluğun iç içe geçen halkalarında kendini yeniden doğuranların hikâyesi Siyah Düşler Ceketi.
Anne şefkatinden mahrum kalmış bir kız ve baba koruyuculuğundan uzaklaşmış bir delikanlının bu masum aşk öyküsünde ruhunun boşluklarını doldurma yolculuğunda, önüne gelen engelleri aşan insanların mücadelesini okurken, kimi zaman hüzünlenecek, kimi zaman umut yolculuğunu kendi aynanızda izleyeceksiniz.
Yasemin Hekimoğlu’nun akıcı bir üslupla kaleme aldığı romanda hayat basamaklarında yalnız yürüyen insanların loş odalarında dolaşacaksınız.
“İnsanların evleri kendilerine benzermiş. İçeride ve dışarıda. Okumayı bilene açık kitaplarımız. Her değişimle yansıtırız olanı. Vazgeçmişliğimiz vardır; duvarların çatlaklarında, onarılmayı bekleyen yaralarında. Geçmişimiz; bodrum katlarında… Sırlarımız; çatı aralarında, merdiven boşluklarında. Tamiratı bitmeyen eşyalarımız da; iyileşmek isteyen yaralarımız. Bir türlü ısıtamadığımız evlerimizde çok üşümüş yalnızlıklarımız vardır. Bu sebepten misafirliklerimiz uzun sürmez. Evimize döneriz. Başka birinin hayatında olmamız da misafirlik halimizdir. Dönüşümüz evimize, içimize, kalbimizedir.”
Umut ve umutsuzluğun iç içe geçen halkalarında kendini yeniden doğuranların hikâyesi Siyah Düşler Ceketi.
Anne şefkatinden mahrum kalmış bir kız ve baba koruyuculuğundan uzaklaşmış bir delikanlının bu masum aşk öyküsünde ruhunun boşluklarını doldurma yolculuğunda, önüne gelen engelleri aşan insanların mücadelesini okurken, kimi zaman hüzünlenecek, kimi zaman umut yolculuğunu kendi aynanızda izleyeceksiniz.
Yasemin Hekimoğlu’nun akıcı bir üslupla kaleme aldığı romanda hayat basamaklarında yalnız yürüyen insanların loş odalarında dolaşacaksınız.
“İnsanların evleri kendilerine benzermiş. İçeride ve dışarıda. Okumayı bilene açık kitaplarımız. Her değişimle yansıtırız olanı. Vazgeçmişliğimiz vardır; duvarların çatlaklarında, onarılmayı bekleyen yaralarında. Geçmişimiz; bodrum katlarında… Sırlarımız; çatı aralarında, merdiven boşluklarında. Tamiratı bitmeyen eşyalarımız da; iyileşmek isteyen yaralarımız. Bir türlü ısıtamadığımız evlerimizde çok üşümüş yalnızlıklarımız vardır. Bu sebepten misafirliklerimiz uzun sürmez. Evimize döneriz. Başka birinin hayatında olmamız da misafirlik halimizdir. Dönüşümüz evimize, içimize, kalbimizedir.”