Siyaset sosyolojisi yazmak zor bir iştir. Kavramın kendisi ile zorluklar başlamaktadır. Sosyoloji gibi siyaset sosyolojisinin de keskin bir profile sahip olduğu, net bir alanda hareket ettiği ve disipline dair bir takım temel ilkelere sahip olduğu söylenemez. Bununla birlikte sosyoloji ile siyaset sosyolojisi arasındaki alan belirsizdir. Bir takım siyaset bilimciler siyaset sosyolojisini siyasetin sosyolojisi olarak algılarken, bir kısmı da sosyoloji disiplininin bir alt dalı olarak kabul eder. Siyaset sosyolojisi içinde ne, niçin nasıl araştırdığına dair temel sorular genel geçer bir kabule dayanmayıp yoruma açıktır.
Fakat bu durum aynı zamanda siyaset sosyolojisini çekici hale getirmesine rağmen disiplinin önemli problemleri yaşamasına sebep olmaktadır. Bilimsel çalışmalar Alman sisyaset sosyolojisi geleneğini oluşturan R. Michels’den M. Weber’e, J. Habermas’tan C. Offe’ye uzanan silsile siyaset sosyolojisinin bilimsel alanını belirlemeye yönelik çabaları teorik/kuramsallaştırma çabaları olarak değerlendirilebilinir. Siyaset sosyolojisinin siyaset biliminin alt dalı olarak yapılan değerlendirmelerin bu disiplinin çerçevesini oluşturmaya katkıda bulunmadığını söylemek yanlış olmaz. Zira siyaset biliminin kendisi de kuramsal olarak muğlaklık içermektedir. Bu bakımdan siyaset sosyolojisi yazmak ve okuyucuyu bu alana çekmek zordur. Çünkü yukarıda da ifade edildiği üzere bu disiplinin katı değişmez genel geçer ilkeleri ve hali hazırdaki değişmez verileri yoktur.
Buradaki amacımız siyaset sosyolojisine dair sunduğumuz bilgilerin bu alanın kendi düşünümselliğinin bilincinde olarak siyaset sosyolojisine dair kendi anlayışımızı okuyucuya sunmaktır. Başka bir ifade ile buradaki bilimsel olarak temellendirilen ve normatif olarak bir alana dahil edilen siyaset bilimine dair olan etüt/keşfi olarak değerlendirilebilir. Siyaset sosyolojisinin temeline dair bir ön çalışma olarak kaleme aldığımız bu kitap konuyu analizler ve kavramlar üzerinden ele almaya çalışarak, siyaset ve sosyoloji arasındaki koordinatlarını belirleme gayreti içerisinde olacaktır. Konu ile ilgili benzer çalışmalarda yer almayan kimi konulara da yer verilecektir.
Siyaset sosyolojisi belli bir toplumda yaşayan sosyologlar tarafından araştırıldığı için sosyolojiye daha yakındır. Sosyolojide toplumun bilimi olduğu için bize göre de siyasetten ziyade sosyolojinin bir alt dalı olması gerekir. Bu disiplinin verileri ile siyaset yapıldığı için siyasetin de kapsama alanı içerisine dahil olmaktadır. Siyaset sosyolojisi öncelikle sosyolojidir çünkü bu alana ait çalışmalar tarihsel süreç içerisinde iktidar toplum ilişkisinde gerek iktidarı (alternatif olarak) sağlamlaştırıcı bulgularla desteklenmesi gerek ve iktidara yönelik eleştirilerde bulunması sosyolojinin ilk ortaya çıktığı hedeflerle sosyal fizik anlayışıyla örtüşmektedir. En az sosyolojinin olduğu kadar siyaset sosyolojisi de bilimsel bir alan olma iddiasını taşımaktadır. Bu konumlandırmada genel sosyoloji olmadan siyaset sosyolojisinin koordinatlarını belirlemek zordur.
Siyaset sosyolojisinin araştırma ve ilgi alanlarının ne olduğu sorusu ve metotları bize bu hususta yardımcı olabilir. Siyaset sosyolojisini siyasetin sosyolojisi olarak değerlendiren bu anlayışa göre siyaset sosyolojisinin konusu şu şekildedir. Siyasal örgütler (polity), siyasal içerikler (policy), çıkar çatışmaları ve çatışmalar (politcs). Bu bilgiler ışığında siyaset sosyolojisi sosyoloji ve siyaset biliminden beslenerek sosyolojiden eleştirel, kuramsal ve aydınlanma ile başlayan modern toplumlardaki anlayışla siyaseti ele almaktadır. Siyaset bilimi ile paylaştığı şey ortak konulardır. Bu bakımdan siyaset sosyolojisi bize disiplinlerarası bir işbirliği şansını sunduğu gibi hem sosyolojik hem de siyaset biliminin düşünce biçimleriyle araştırma yapma imkanı da sunmaktadır. Siyaset sosyolojisinin en belirgin özelliklerinden biri toplumsallaştırmaların ortaya çıkış ve gelişim süreçlerindeki siyasallığı analiz ederken siyasal çıkarlar açıklaması ve bu süreçteki spesifik kurumsal ve yasal biçimlere eleştirel yaklaşma biçimi ile bunların dönüşümünde pay sahibi olmasıdır.
Özellikle 1960 lardan sonra siyaset sosyolojisi eleştirel toplumsal ve ekonomik teorilerin ev sahipliğini yapan bir alan olmuştur. Kısacası siyaset sosyolojisi siyasal gücü ve iktidarı ve toplumsal meşruiyeti konu edinmektedir. Bu bakımdan siyaset sosyolojisi sadece teoride kalmayıp eyleme dönük yapısı ile modern bir demokratik araştırma alanıdır. Bu bağlamda toplumu ilgilendiren farklı paradigmalar siyaset sosyolojisinin alanına girebilmiştir. Bu minvalde kitapta konuyla ilgili genişletilen çalışmalarıma da ilgili bölümlerde yer verilmiştir.
Siyaset sosyolojisi yazmak zor bir iştir. Kavramın kendisi ile zorluklar başlamaktadır. Sosyoloji gibi siyaset sosyolojisinin de keskin bir profile sahip olduğu, net bir alanda hareket ettiği ve disipline dair bir takım temel ilkelere sahip olduğu söylenemez. Bununla birlikte sosyoloji ile siyaset sosyolojisi arasındaki alan belirsizdir. Bir takım siyaset bilimciler siyaset sosyolojisini siyasetin sosyolojisi olarak algılarken, bir kısmı da sosyoloji disiplininin bir alt dalı olarak kabul eder. Siyaset sosyolojisi içinde ne, niçin nasıl araştırdığına dair temel sorular genel geçer bir kabule dayanmayıp yoruma açıktır.
Fakat bu durum aynı zamanda siyaset sosyolojisini çekici hale getirmesine rağmen disiplinin önemli problemleri yaşamasına sebep olmaktadır. Bilimsel çalışmalar Alman sisyaset sosyolojisi geleneğini oluşturan R. Michels’den M. Weber’e, J. Habermas’tan C. Offe’ye uzanan silsile siyaset sosyolojisinin bilimsel alanını belirlemeye yönelik çabaları teorik/kuramsallaştırma çabaları olarak değerlendirilebilinir. Siyaset sosyolojisinin siyaset biliminin alt dalı olarak yapılan değerlendirmelerin bu disiplinin çerçevesini oluşturmaya katkıda bulunmadığını söylemek yanlış olmaz. Zira siyaset biliminin kendisi de kuramsal olarak muğlaklık içermektedir. Bu bakımdan siyaset sosyolojisi yazmak ve okuyucuyu bu alana çekmek zordur. Çünkü yukarıda da ifade edildiği üzere bu disiplinin katı değişmez genel geçer ilkeleri ve hali hazırdaki değişmez verileri yoktur.
Buradaki amacımız siyaset sosyolojisine dair sunduğumuz bilgilerin bu alanın kendi düşünümselliğinin bilincinde olarak siyaset sosyolojisine dair kendi anlayışımızı okuyucuya sunmaktır. Başka bir ifade ile buradaki bilimsel olarak temellendirilen ve normatif olarak bir alana dahil edilen siyaset bilimine dair olan etüt/keşfi olarak değerlendirilebilir. Siyaset sosyolojisinin temeline dair bir ön çalışma olarak kaleme aldığımız bu kitap konuyu analizler ve kavramlar üzerinden ele almaya çalışarak, siyaset ve sosyoloji arasındaki koordinatlarını belirleme gayreti içerisinde olacaktır. Konu ile ilgili benzer çalışmalarda yer almayan kimi konulara da yer verilecektir.
Siyaset sosyolojisi belli bir toplumda yaşayan sosyologlar tarafından araştırıldığı için sosyolojiye daha yakındır. Sosyolojide toplumun bilimi olduğu için bize göre de siyasetten ziyade sosyolojinin bir alt dalı olması gerekir. Bu disiplinin verileri ile siyaset yapıldığı için siyasetin de kapsama alanı içerisine dahil olmaktadır. Siyaset sosyolojisi öncelikle sosyolojidir çünkü bu alana ait çalışmalar tarihsel süreç içerisinde iktidar toplum ilişkisinde gerek iktidarı (alternatif olarak) sağlamlaştırıcı bulgularla desteklenmesi gerek ve iktidara yönelik eleştirilerde bulunması sosyolojinin ilk ortaya çıktığı hedeflerle sosyal fizik anlayışıyla örtüşmektedir. En az sosyolojinin olduğu kadar siyaset sosyolojisi de bilimsel bir alan olma iddiasını taşımaktadır. Bu konumlandırmada genel sosyoloji olmadan siyaset sosyolojisinin koordinatlarını belirlemek zordur.
Siyaset sosyolojisinin araştırma ve ilgi alanlarının ne olduğu sorusu ve metotları bize bu hususta yardımcı olabilir. Siyaset sosyolojisini siyasetin sosyolojisi olarak değerlendiren bu anlayışa göre siyaset sosyolojisinin konusu şu şekildedir. Siyasal örgütler (polity), siyasal içerikler (policy), çıkar çatışmaları ve çatışmalar (politcs). Bu bilgiler ışığında siyaset sosyolojisi sosyoloji ve siyaset biliminden beslenerek sosyolojiden eleştirel, kuramsal ve aydınlanma ile başlayan modern toplumlardaki anlayışla siyaseti ele almaktadır. Siyaset bilimi ile paylaştığı şey ortak konulardır. Bu bakımdan siyaset sosyolojisi bize disiplinlerarası bir işbirliği şansını sunduğu gibi hem sosyolojik hem de siyaset biliminin düşünce biçimleriyle araştırma yapma imkanı da sunmaktadır. Siyaset sosyolojisinin en belirgin özelliklerinden biri toplumsallaştırmaların ortaya çıkış ve gelişim süreçlerindeki siyasallığı analiz ederken siyasal çıkarlar açıklaması ve bu süreçteki spesifik kurumsal ve yasal biçimlere eleştirel yaklaşma biçimi ile bunların dönüşümünde pay sahibi olmasıdır.
Özellikle 1960 lardan sonra siyaset sosyolojisi eleştirel toplumsal ve ekonomik teorilerin ev sahipliğini yapan bir alan olmuştur. Kısacası siyaset sosyolojisi siyasal gücü ve iktidarı ve toplumsal meşruiyeti konu edinmektedir. Bu bakımdan siyaset sosyolojisi sadece teoride kalmayıp eyleme dönük yapısı ile modern bir demokratik araştırma alanıdır. Bu bağlamda toplumu ilgilendiren farklı paradigmalar siyaset sosyolojisinin alanına girebilmiştir. Bu minvalde kitapta konuyla ilgili genişletilen çalışmalarıma da ilgili bölümlerde yer verilmiştir.