Hz. Peygamber'in vefatından sonra, ilk halife seçiminde yönetime kimin geçeceği ile ilgili tartışmalar olmuş, bu esnada hilafet-nass ilişkisi gündeme gelmemiştir. Daha sonraki dönemlerde ise ilk halife seçiminde gündeme gelmeyen halife/hilafet ile ilgili meseleler, farklı boyutlar kazanarak günden güne artmış, bu durum hadis kitaplarına kadar yansımıştır. Bu rivayetlerde hilafetin şekli, halifelerin vasıfları ve buna benzer birçok husus açıkça yer almıştır. Ayrıca Muaviye ile başlayan saltanat sistemi de hilafet-saltanat ilişkisi çerçevesinde rivayetler yoluyla meşru gösterilmeye çalışılmıştır. Bu bağlamda ‘hilafet ve daha sonraları tesis edilen saltanatın, o dönemin sosyal ve siyasi şartlarına göre mi, yoksa Hz. Peygamber'in geleceğe yönelik telkinleriyle mi şekillendiği' gibi soruların cevaplanması çalışmanın amaçlarındandır.
Bugün de hilafetle ilgili rivayetler esas alınarak çeşitli tartışmaların yapıldığı görülmektedir. Bu çerçevede yapılan tartışmaların sağlıklı sonuçlar vermesi, insanlığın ve özellikle de islam dinine mensup olan ve Hz. Peygamber'i örnek alan kimselerin siyasi anlayışlarının, mensubu oldukları dinin temel referanslarına uygun bir şekilde gelişmesi, söz konusu rivayetlerin yeniden okunup kritik edilmesine bağlıdır.
Hz. Peygamber'in vefatından sonra, ilk halife seçiminde yönetime kimin geçeceği ile ilgili tartışmalar olmuş, bu esnada hilafet-nass ilişkisi gündeme gelmemiştir. Daha sonraki dönemlerde ise ilk halife seçiminde gündeme gelmeyen halife/hilafet ile ilgili meseleler, farklı boyutlar kazanarak günden güne artmış, bu durum hadis kitaplarına kadar yansımıştır. Bu rivayetlerde hilafetin şekli, halifelerin vasıfları ve buna benzer birçok husus açıkça yer almıştır. Ayrıca Muaviye ile başlayan saltanat sistemi de hilafet-saltanat ilişkisi çerçevesinde rivayetler yoluyla meşru gösterilmeye çalışılmıştır. Bu bağlamda ‘hilafet ve daha sonraları tesis edilen saltanatın, o dönemin sosyal ve siyasi şartlarına göre mi, yoksa Hz. Peygamber'in geleceğe yönelik telkinleriyle mi şekillendiği' gibi soruların cevaplanması çalışmanın amaçlarındandır.
Bugün de hilafetle ilgili rivayetler esas alınarak çeşitli tartışmaların yapıldığı görülmektedir. Bu çerçevede yapılan tartışmaların sağlıklı sonuçlar vermesi, insanlığın ve özellikle de islam dinine mensup olan ve Hz. Peygamber'i örnek alan kimselerin siyasi anlayışlarının, mensubu oldukları dinin temel referanslarına uygun bir şekilde gelişmesi, söz konusu rivayetlerin yeniden okunup kritik edilmesine bağlıdır.