Ralph Waldo Emersonsuz bir modern dünya tahayyül etmek çok zordur. Hem erken dönem hem de günümüz siyaset kuramcılarının üzerinde güçlü bir etkisi olan Emerson, kölelik karşıtı hareketin önde gelen temsilcilerinden biri ve transandantalizm akımının kurucularındandır. Doğaya dönüş, doğayla bir olmak temasının yanında bu akım, bilimsel yöntemlere güvenmek yerine, maneviyatı veya sezgisel düşünceyi öne çıkarır. Şu da vardır ki Emerson, disiplin sahibi olmayan bir mistik değil, geçiciliğinin ve kalıcılığının farkında olan ve demokratik bireysellik gibi bir kavramı geliştiren bir düşünürdür.
Emerson’un Henry David Thoreau ile dostluğu da önemlidir. Mahatma Gandhi ve Martin Luther King’in eylemlerine ilham veren sivil itaatsizlik kavramını hukuki ve siyasi bilinç düzeyini yansıtacak biçimde ifade eden ilk düşünür olan Thoreau’nun bu kavramını geliştirmesinde kuşkusuz Emerson’un da payı vardır.
Cambridge Üniversitesi’nin Siyaset Düşüncesi Dizisi edisyonu tercümesiyle oluşan bu kitap Matthew Arnold’un deyimiyle 19. yüzyılın “en önemli düzyazı metinleri”ni bir araya getirmekte ve dönemin entelektüel hayatına dair renkli bir panorama sunmaktadır.
Ralph Waldo Emersonsuz bir modern dünya tahayyül etmek çok zordur. Hem erken dönem hem de günümüz siyaset kuramcılarının üzerinde güçlü bir etkisi olan Emerson, kölelik karşıtı hareketin önde gelen temsilcilerinden biri ve transandantalizm akımının kurucularındandır. Doğaya dönüş, doğayla bir olmak temasının yanında bu akım, bilimsel yöntemlere güvenmek yerine, maneviyatı veya sezgisel düşünceyi öne çıkarır. Şu da vardır ki Emerson, disiplin sahibi olmayan bir mistik değil, geçiciliğinin ve kalıcılığının farkında olan ve demokratik bireysellik gibi bir kavramı geliştiren bir düşünürdür.
Emerson’un Henry David Thoreau ile dostluğu da önemlidir. Mahatma Gandhi ve Martin Luther King’in eylemlerine ilham veren sivil itaatsizlik kavramını hukuki ve siyasi bilinç düzeyini yansıtacak biçimde ifade eden ilk düşünür olan Thoreau’nun bu kavramını geliştirmesinde kuşkusuz Emerson’un da payı vardır.
Cambridge Üniversitesi’nin Siyaset Düşüncesi Dizisi edisyonu tercümesiyle oluşan bu kitap Matthew Arnold’un deyimiyle 19. yüzyılın “en önemli düzyazı metinleri”ni bir araya getirmekte ve dönemin entelektüel hayatına dair renkli bir panorama sunmaktadır.