Bu kitabın içeriğinde gezinen öykü, kimilerinin sandığı gibi klasik bir otobiyografi çiziktirmesi değildir.
Yaşam parçacıklarını duygusal bağlarla [kendiliğinden] birbirine bağlayarak yakın ve uzak geçmişimize uzanan bir yolculuk… Doğu ve Batı arasına sıkışmış ortak kültür mirasımıza ait siyaset-bireysellik-felsefe-yaşama-[tutku] ve coşkusunun oluşturduğu ağır-aksak süregelen bir hayat meşgalesinin öyküsüdür.
Dörtyüz küsur sayfaya ulaşmış kalabalık yükü ile bu kitabı okuyan-okumayan herkese karşı yapılmış bir sorgulama çağrısıdır.
Doç. Dr. Sevim Serdiner
“Sol” Sinyal” düşüncelerini yol etmiş, yollara düşünceler, sorular ekmiş bir serüven…
Faruk Haksal, Oğuz Atay'ın kendisine söylediği gibi bir “yaşam milyoneri”… Hiç durmamış hayatı boyunca, hayat bohçasına kendi emeğiyle var ettiği yaşantıları doldura doldura gelmiş bugüne kadar. İşte o yüzden de kitabından yaşantılar, düşünceler, tartışmalar, sorular sızıyor.
Dr. Selçuk Atalay
Kahramanımız Kerem'in; “ölümün kıyısında kurulmuş bir diktatörlük” olarak nitelendirdiği standart yaşam biçimine karşı alternatif gördüğü ve içinde canla başla uğraş verdiği 68'li yılların devrimci mücadelesi hayal kırıklıkları ve tutarsızlıklarla [da] doludur. İçinde bulunduğumuz ortam açısından uyarıcı nitelikte bir sonuca ulaşır Kerem: “…her türlü kişisel mesele devrim sonrası kurulacak düzene ciro edilemezdi… Tam bağımsız bir ülkeyi ancak birey olarak kendi bağımsız kişiliklerini inşa etmiş insanlar kurabilirdi.”
Yapıtın sürükleyiciliğini sağlayan diğer bir etken de; seçkin sözcükler, renkli espriler ve sürükleyici bir kurgunun oluşturduğu anlatım zenginliğidir. Gerçekte bu kusursuz anlatım bir sihrin eseri değil, yazarın “benim hayatımı zehreden sabıkalı kişiler” olarak nitelendirdiği birçok yazar, düşünür ve filozofun yükünün sırtlanıldığı yoğun bir felsefe ve edebiyat birikiminin sonucudur.
Gündüz Murgul
Bu kitabın içeriğinde gezinen öykü, kimilerinin sandığı gibi klasik bir otobiyografi çiziktirmesi değildir.
Yaşam parçacıklarını duygusal bağlarla [kendiliğinden] birbirine bağlayarak yakın ve uzak geçmişimize uzanan bir yolculuk… Doğu ve Batı arasına sıkışmış ortak kültür mirasımıza ait siyaset-bireysellik-felsefe-yaşama-[tutku] ve coşkusunun oluşturduğu ağır-aksak süregelen bir hayat meşgalesinin öyküsüdür.
Dörtyüz küsur sayfaya ulaşmış kalabalık yükü ile bu kitabı okuyan-okumayan herkese karşı yapılmış bir sorgulama çağrısıdır.
Doç. Dr. Sevim Serdiner
“Sol” Sinyal” düşüncelerini yol etmiş, yollara düşünceler, sorular ekmiş bir serüven…
Faruk Haksal, Oğuz Atay'ın kendisine söylediği gibi bir “yaşam milyoneri”… Hiç durmamış hayatı boyunca, hayat bohçasına kendi emeğiyle var ettiği yaşantıları doldura doldura gelmiş bugüne kadar. İşte o yüzden de kitabından yaşantılar, düşünceler, tartışmalar, sorular sızıyor.
Dr. Selçuk Atalay
Kahramanımız Kerem'in; “ölümün kıyısında kurulmuş bir diktatörlük” olarak nitelendirdiği standart yaşam biçimine karşı alternatif gördüğü ve içinde canla başla uğraş verdiği 68'li yılların devrimci mücadelesi hayal kırıklıkları ve tutarsızlıklarla [da] doludur. İçinde bulunduğumuz ortam açısından uyarıcı nitelikte bir sonuca ulaşır Kerem: “…her türlü kişisel mesele devrim sonrası kurulacak düzene ciro edilemezdi… Tam bağımsız bir ülkeyi ancak birey olarak kendi bağımsız kişiliklerini inşa etmiş insanlar kurabilirdi.”
Yapıtın sürükleyiciliğini sağlayan diğer bir etken de; seçkin sözcükler, renkli espriler ve sürükleyici bir kurgunun oluşturduğu anlatım zenginliğidir. Gerçekte bu kusursuz anlatım bir sihrin eseri değil, yazarın “benim hayatımı zehreden sabıkalı kişiler” olarak nitelendirdiği birçok yazar, düşünür ve filozofun yükünün sırtlanıldığı yoğun bir felsefe ve edebiyat birikiminin sonucudur.
Gündüz Murgul