19. yüzyıl son çeyreğinde emperyalizmin doğası ve öneminde kalitatif değişimler olduğu gözlemine dayanmaktadır, bu da Lenin'in yeni bir kapitalizm dönemine girildiğine işaret etmesi için yeterlidir. Marksistler bu yüzden eski emperyalizm ve 19. yüzyılın son yıllarına denk gelen yeni emperyalizm arasında bir ayrım yapmışlardır. Bu yeni emperyalizmi ayıran başlıca iki konu vardır.
1: İngiliz hegemonyasının kırılması ve ileri kapitalist devletler arasında küresel sınırların kontrolü için rekabetin artması
2: Tekelci kuruluşların yükselmesi geniş, entegre, endüstriyel ve finansal firmalar gelişmiş kapitalist devletlerde dominant eknomik aktörler olarak karşımıza çıkmaktadır.
19. yüzyıl son çeyreğinde emperyalizmin doğası ve öneminde kalitatif değişimler olduğu gözlemine dayanmaktadır, bu da Lenin'in yeni bir kapitalizm dönemine girildiğine işaret etmesi için yeterlidir. Marksistler bu yüzden eski emperyalizm ve 19. yüzyılın son yıllarına denk gelen yeni emperyalizm arasında bir ayrım yapmışlardır. Bu yeni emperyalizmi ayıran başlıca iki konu vardır.
1: İngiliz hegemonyasının kırılması ve ileri kapitalist devletler arasında küresel sınırların kontrolü için rekabetin artması
2: Tekelci kuruluşların yükselmesi geniş, entegre, endüstriyel ve finansal firmalar gelişmiş kapitalist devletlerde dominant eknomik aktörler olarak karşımıza çıkmaktadır.