"Gazeteci tarihin tanığıdır" denir. Gazeteciliğin temel kurallarından biridir bu... Ama gazeteciliğin kuralları arasında "gazeteci tarihi unutur" diye bir kural yoktur. Tarihi herkes unutsa bile... Unutmak ne demek!... Aksine, gazetecilerin yazdığı her şey, tarihsel perspektife oturmak zorundadır. Toplumsal yaşamda 20-30 yılın, "yaşananları unutalım" dedirtecek kadar önemi yoktur. Hatta bu kadarlık geçmiş, toplum tarihinde daha dün gibidir. Üstelik yaşananları unutsaydık, bugün Neron, Hitler gibi birçok adı tarih kitaplarında bulamazdık. Arkasında 18 yıllık gazetecilik deneyimi, çoğu ödüllü 14 kitabı bulunan Halil Nebiler, herkesin tek tek tarih önüne çıkacağını ve bazı geçmişlerin çok acıyacağını "Son Meclis"le kanıtlıyor. Unutmuyor. Ama kin dürtüsüyle, kan davası gibi değil.. Vicdan azabı gibi...
"Gazeteci tarihin tanığıdır" denir. Gazeteciliğin temel kurallarından biridir bu... Ama gazeteciliğin kuralları arasında "gazeteci tarihi unutur" diye bir kural yoktur. Tarihi herkes unutsa bile... Unutmak ne demek!... Aksine, gazetecilerin yazdığı her şey, tarihsel perspektife oturmak zorundadır. Toplumsal yaşamda 20-30 yılın, "yaşananları unutalım" dedirtecek kadar önemi yoktur. Hatta bu kadarlık geçmiş, toplum tarihinde daha dün gibidir. Üstelik yaşananları unutsaydık, bugün Neron, Hitler gibi birçok adı tarih kitaplarında bulamazdık. Arkasında 18 yıllık gazetecilik deneyimi, çoğu ödüllü 14 kitabı bulunan Halil Nebiler, herkesin tek tek tarih önüne çıkacağını ve bazı geçmişlerin çok acıyacağını "Son Meclis"le kanıtlıyor. Unutmuyor. Ama kin dürtüsüyle, kan davası gibi değil.. Vicdan azabı gibi...