Gücü kalmamıştı Osman’ın…
Kucağında çok sevdiği kadını vardı. Kıyıdan, önce uzaklara baktı, sonra kanyonun derinlerine.
Yağmurun dökülüşüyle dumana kesmişti çevre. Kanyonun karanlığına baktı tekrar.
Dimdik efsanevi bir heykel gibi başını son olarak gökyüzüne kaldırdı.
“Sende mi? Yoksa, bizde mi?” dedi.
Kucağında Nermin ile bıraktı kendini uçurumun kenarından derin kanyona…
Hızla aşağı inerken bir şimşek çaktı yanı başında. Bir gürültüyle sarsıldı etraf, depremin ayak izleri yaklaştı, O hızla uzaklaştı gitti…
Kanatlılar, kanyonun üzerinde binlercesi dolanarak tavaf eder gibi döndüler…
İSMET ÇALLIBAY
Gücü kalmamıştı Osman’ın…
Kucağında çok sevdiği kadını vardı. Kıyıdan, önce uzaklara baktı, sonra kanyonun derinlerine.
Yağmurun dökülüşüyle dumana kesmişti çevre. Kanyonun karanlığına baktı tekrar.
Dimdik efsanevi bir heykel gibi başını son olarak gökyüzüne kaldırdı.
“Sende mi? Yoksa, bizde mi?” dedi.
Kucağında Nermin ile bıraktı kendini uçurumun kenarından derin kanyona…
Hızla aşağı inerken bir şimşek çaktı yanı başında. Bir gürültüyle sarsıldı etraf, depremin ayak izleri yaklaştı, O hızla uzaklaştı gitti…
Kanatlılar, kanyonun üzerinde binlercesi dolanarak tavaf eder gibi döndüler…
İSMET ÇALLIBAY