Kant’ın muazzam Eleştiri projesiyle başlattığı ve çağdaş felsefe tarafından büyük ölçüde benimsenen metafizik eleştirisi mutlakın bilinemeyeceği ve düşünülemeyeceği kararını vererek düşünceyi sonluluğa mahkûm etmiştir. Güncel felsefenin önde gelen isimlerinden Meillassoux ise Sonluluğun Sonrası’nda dogmatik ve metafizik olmayan bir mutlak anlayışı ortaya koymaya çalışıyor: “Aydınlanmanın fanatizm adını verdiği şeye karşı savaşı, bugün tümüyle bir ahlakileştirme girişimi haline geldi: Fanatizm, asla içeriğindeki muhtemel yanlışlıklarla değil, sadece pratik, etik ve politik etkileri gerekçe gösterilerek mahkûm edilebiliyor. Çağdaşlar bu noktada tümüyle din adamlarına teslim oldular (…) çünkü herhangi bir mutlak düşünülebilir değilse, sadece birkaç seçilmişin erişimindeki aşkınlık adına, şiddetin en vahşi biçimlerinin gerçekleştirilmesi önünde bir engel kalmayacaktır.”
Kant’ın muazzam Eleştiri projesiyle başlattığı ve çağdaş felsefe tarafından büyük ölçüde benimsenen metafizik eleştirisi mutlakın bilinemeyeceği ve düşünülemeyeceği kararını vererek düşünceyi sonluluğa mahkûm etmiştir. Güncel felsefenin önde gelen isimlerinden Meillassoux ise Sonluluğun Sonrası’nda dogmatik ve metafizik olmayan bir mutlak anlayışı ortaya koymaya çalışıyor: “Aydınlanmanın fanatizm adını verdiği şeye karşı savaşı, bugün tümüyle bir ahlakileştirme girişimi haline geldi: Fanatizm, asla içeriğindeki muhtemel yanlışlıklarla değil, sadece pratik, etik ve politik etkileri gerekçe gösterilerek mahkûm edilebiliyor. Çağdaşlar bu noktada tümüyle din adamlarına teslim oldular (…) çünkü herhangi bir mutlak düşünülebilir değilse, sadece birkaç seçilmişin erişimindeki aşkınlık adına, şiddetin en vahşi biçimlerinin gerçekleştirilmesi önünde bir engel kalmayacaktır.”