"Unutmak' tanımlanabilmiş bütün 'iyi' oluşların cennetidir. Şairin, o cennete girecek kadar tanımlanabilmiş oluşu yok! 'Şair normaldir' demiyoruz! Şair normal değil ama 'normal değildir' de diyemiyoruz! Cehennem bile değil uyumsuzluğu! Belki gökte ipsiz dolaşan, sudan ve külden yapılmış bir uçurtma ya da değil; her türlü "Kötü" o ve içine aldığı, içine girdiği zamanlar bu "Kötülüğü" büyütmekten başka bir şeye yaramaz!
Ömer Faruk Hatipoğlu, devletin, devletleşmiş insanın, iktidarın ve Tanrı'nın köleleştirdiği hafızanın binlerce yıllık zincirlerini her şiirde baltalıyor. Yetmiyor kanatlar düşürüyor önüne. 'Hadi uç! diyor, 'Hadi uç! Hatırlanan, kalbe ve dile konan her şey, O'nu herkesin kötüsü haline getiriyor.
Çağının yaşayan belki en büyük 'Kötü'lerinden Ömer Faruk Hatipoğlu. En büyük, çün, o şairin de ötekisi."
"Unutmak' tanımlanabilmiş bütün 'iyi' oluşların cennetidir. Şairin, o cennete girecek kadar tanımlanabilmiş oluşu yok! 'Şair normaldir' demiyoruz! Şair normal değil ama 'normal değildir' de diyemiyoruz! Cehennem bile değil uyumsuzluğu! Belki gökte ipsiz dolaşan, sudan ve külden yapılmış bir uçurtma ya da değil; her türlü "Kötü" o ve içine aldığı, içine girdiği zamanlar bu "Kötülüğü" büyütmekten başka bir şeye yaramaz!
Ömer Faruk Hatipoğlu, devletin, devletleşmiş insanın, iktidarın ve Tanrı'nın köleleştirdiği hafızanın binlerce yıllık zincirlerini her şiirde baltalıyor. Yetmiyor kanatlar düşürüyor önüne. 'Hadi uç! diyor, 'Hadi uç! Hatırlanan, kalbe ve dile konan her şey, O'nu herkesin kötüsü haline getiriyor.
Çağının yaşayan belki en büyük 'Kötü'lerinden Ömer Faruk Hatipoğlu. En büyük, çün, o şairin de ötekisi."