“Sincaplar birkaç gündür görünmüyor.”
“Gelirler.”
“Nereden biliyorsun?”
“Buraya aitler çünkü. Nasıl ki sen bana ve buraya aitsin, aynı şey sincaplar için de geçerli.”
Ayça Erkol, ikinci öykü kitabı ile yeniden okurların karşısında. Erkol, öykümüzün gittikçe varsıllaşan birikimi içerisinde özellikle kendine özgü görsel anlatımı, farklı anlamlara kapı aralayan katmanlı ve şaşırtıcı sahneleriyle öne çıkıyor. Yaşamımız bizim çok da bilinçle yön verdiğimiz bir zaman dilimi olmayabilir. Sonra Sincaplar Geldi, bunun coşkulu, şiirsel bir araştırması.
“Sincaplar birkaç gündür görünmüyor.”
“Gelirler.”
“Nereden biliyorsun?”
“Buraya aitler çünkü. Nasıl ki sen bana ve buraya aitsin, aynı şey sincaplar için de geçerli.”
Ayça Erkol, ikinci öykü kitabı ile yeniden okurların karşısında. Erkol, öykümüzün gittikçe varsıllaşan birikimi içerisinde özellikle kendine özgü görsel anlatımı, farklı anlamlara kapı aralayan katmanlı ve şaşırtıcı sahneleriyle öne çıkıyor. Yaşamımız bizim çok da bilinçle yön verdiğimiz bir zaman dilimi olmayabilir. Sonra Sincaplar Geldi, bunun coşkulu, şiirsel bir araştırması.