Kur’ân-ı Mecîd, “Düşünceye, tedbire sahip olan akü, duyup anlayacak kulak elde etmek için hiç mi yeryüzünde gezip dolaşmazlar? Gerçekten de gözler kör olmaz ama gönüllerdeki can gözleri körleşir” âyet-i kerîmesiyle (XXII, Hacc, 46) gezip dolaştıkça, eski milletlerin, ümmetlerin eserlerini gördükçe, hallerini anladıkça, anlayışa, görgüye, duyguya sahip olacağımızı beyan buyurmaktadır.
Bugün, geçmişteki olayları anlatan bir kitabı okumak, manevî bir geziş ve görüştür. Bu kitapların içinde Hz. Muhammed’in (S.M.) hayatını, hayatındaki olayları gerçek olarak bildiren bir kitapsa, gerçek insanlığı belirten, bildiren, hatta birçok kişiyi, ben, bu peygamberin ümmeti miyim diye düşünceye sevk ettirmesi gereken bir kitaptır.
Abdülbâki Gölpınarlı’nın kaleminden, Hz. Muhammed’i ve İslâm’ın ilk devrini can alıcı detaylarıyla anlatan İslâm Tarihi...
Kur’ân-ı Mecîd, “Düşünceye, tedbire sahip olan akü, duyup anlayacak kulak elde etmek için hiç mi yeryüzünde gezip dolaşmazlar? Gerçekten de gözler kör olmaz ama gönüllerdeki can gözleri körleşir” âyet-i kerîmesiyle (XXII, Hacc, 46) gezip dolaştıkça, eski milletlerin, ümmetlerin eserlerini gördükçe, hallerini anladıkça, anlayışa, görgüye, duyguya sahip olacağımızı beyan buyurmaktadır.
Bugün, geçmişteki olayları anlatan bir kitabı okumak, manevî bir geziş ve görüştür. Bu kitapların içinde Hz. Muhammed’in (S.M.) hayatını, hayatındaki olayları gerçek olarak bildiren bir kitapsa, gerçek insanlığı belirten, bildiren, hatta birçok kişiyi, ben, bu peygamberin ümmeti miyim diye düşünceye sevk ettirmesi gereken bir kitaptır.
Abdülbâki Gölpınarlı’nın kaleminden, Hz. Muhammed’i ve İslâm’ın ilk devrini can alıcı detaylarıyla anlatan İslâm Tarihi...