Osmanlı edebiyatında hiciv, toplumsal eleştirinin en güçlü araçlarından biri olarak tarih boyunca varlığını sürdürdü. Bu kitap, 16. yüzyıldan itibaren ortaya çıkan ve mizahi bir tonla toplumsal sorunları ele alan nefsülemr metinlerini mercek altına alıyor. İlk örneklerini Lâmii Çelebi’nin kaleme aldığı bu metinler, toplumun üst kesimlerinden kişilerin eleştirisini içerirken, aynı zamanda Osmanlı şehir hayatının mizahi bir aynası niteliğini taşıyor.
Eser, nefsülemr metinlerinin gelişim sürecini, tematik özelliklerini ve bu türün Osmanlı toplumundaki yerine dair kapsamlı bir inceleme sunuyor. Metinlerin dilsel ve üslup özellikleri detaylı analizlerle ortaya konulurken, aynı zamanda günümüz okuyucusunun bu metinleri daha iyi anlayabilmesi için geniş bir sözlük kısmı da esere eklenmiştir. Kitap, Osmanlı edebiyatındaki mizahi hiciv türünün inceliklerini keşfetmek isteyenler için vazgeçilmez bir kaynak niteliğinde.
Osmanlı edebiyatında hiciv, toplumsal eleştirinin en güçlü araçlarından biri olarak tarih boyunca varlığını sürdürdü. Bu kitap, 16. yüzyıldan itibaren ortaya çıkan ve mizahi bir tonla toplumsal sorunları ele alan nefsülemr metinlerini mercek altına alıyor. İlk örneklerini Lâmii Çelebi’nin kaleme aldığı bu metinler, toplumun üst kesimlerinden kişilerin eleştirisini içerirken, aynı zamanda Osmanlı şehir hayatının mizahi bir aynası niteliğini taşıyor.
Eser, nefsülemr metinlerinin gelişim sürecini, tematik özelliklerini ve bu türün Osmanlı toplumundaki yerine dair kapsamlı bir inceleme sunuyor. Metinlerin dilsel ve üslup özellikleri detaylı analizlerle ortaya konulurken, aynı zamanda günümüz okuyucusunun bu metinleri daha iyi anlayabilmesi için geniş bir sözlük kısmı da esere eklenmiştir. Kitap, Osmanlı edebiyatındaki mizahi hiciv türünün inceliklerini keşfetmek isteyenler için vazgeçilmez bir kaynak niteliğinde.