Sosyal Güvenlik Kanunları ve Sosyal Güvenlik Sözleşmeleri Çerçevesinde Yurt Dışında Geçen Sürelerin Borçlanılması (Ciltli)
Anayasa'nın 62. maddesinde, Devletin, yabancı ülkelerde çalışan Türk vatandaşlarının sosyal güvenliklerinin sağlanması, anavatanla bağlarının korunması ve yurda dönüşlerinde yardımcı olunması için gereken tedbirleri alacağı düzenlenmiştir. Bu pozitif yükümlülüğe de uygun olarak, 3201 sayılı Kanun, yurt dışında bulunan vatandaşların ülkeye döndüklerinde yurt dışında geçen bazı sürelerini sigortalı hizmetten saydırarak değerlendirmesine ve sosyal güvenlik koruması altına girmesine imkan tanımıştır. Böylece, borçlanılarak değerlendirilen süreler, uzun vadeli sigorta kollarından yararlanmak için aranan sigortalılık süresinde ve prim ödeme gün sayısında dikkate alınacaktır. Yurt dışında çok sayıda vatandaşı bulunan ülkemizde, yurt dışı borçlanması tercih edilen bir yol olmuştur. Yurt dışında geçen sürelerin değerlendirilmesinde uygulanacak esaslar belirlenirken, ikili sosyal güvenlik sözleşmeleri de dikkate alınmalıdır. Türkiye'nin taraf olduğu ikili sosyal güvenlik sözleşmelerinde, sigortalılık başlangıcı, prim transferi, sigortalılık sürelerinin birleştirilmesi ve kısmi aylığa hak kazanma yönünden pek çok özel hüküm bulunmaktadır. 5510 sayılı Kanun ve 3201 sayılı Kanun'un zaman içinde uğradığı değişiklikler, bu değişikliklerin devam eden sosyal sigorta ilişkilerine ne şekilde uygulanacağının da tespitini gerektirir. Çalışmada, mevzuatta yapılan değişikliklerin ele alınarak, sosyal güvenlik sözleşmelerindeki hükümler de dahil olmak üzere, konunun tüm yönleriyle değerlendirilmesi hedeflenmiştir. Bu hususta, yabancı ülke uygulamaları da incelenerek, öğreti görüşleri ve yargı kararları ile Kurum uygulamasına birlikte yer verilmiş, tartışmalı konularda çözüm önerileri sunulmuştur.
Anayasa'nın 62. maddesinde, Devletin, yabancı ülkelerde çalışan Türk vatandaşlarının sosyal güvenliklerinin sağlanması, anavatanla bağlarının korunması ve yurda dönüşlerinde yardımcı olunması için gereken tedbirleri alacağı düzenlenmiştir. Bu pozitif yükümlülüğe de uygun olarak, 3201 sayılı Kanun, yurt dışında bulunan vatandaşların ülkeye döndüklerinde yurt dışında geçen bazı sürelerini sigortalı hizmetten saydırarak değerlendirmesine ve sosyal güvenlik koruması altına girmesine imkan tanımıştır. Böylece, borçlanılarak değerlendirilen süreler, uzun vadeli sigorta kollarından yararlanmak için aranan sigortalılık süresinde ve prim ödeme gün sayısında dikkate alınacaktır. Yurt dışında çok sayıda vatandaşı bulunan ülkemizde, yurt dışı borçlanması tercih edilen bir yol olmuştur. Yurt dışında geçen sürelerin değerlendirilmesinde uygulanacak esaslar belirlenirken, ikili sosyal güvenlik sözleşmeleri de dikkate alınmalıdır. Türkiye'nin taraf olduğu ikili sosyal güvenlik sözleşmelerinde, sigortalılık başlangıcı, prim transferi, sigortalılık sürelerinin birleştirilmesi ve kısmi aylığa hak kazanma yönünden pek çok özel hüküm bulunmaktadır. 5510 sayılı Kanun ve 3201 sayılı Kanun'un zaman içinde uğradığı değişiklikler, bu değişikliklerin devam eden sosyal sigorta ilişkilerine ne şekilde uygulanacağının da tespitini gerektirir. Çalışmada, mevzuatta yapılan değişikliklerin ele alınarak, sosyal güvenlik sözleşmelerindeki hükümler de dahil olmak üzere, konunun tüm yönleriyle değerlendirilmesi hedeflenmiştir. Bu hususta, yabancı ülke uygulamaları da incelenerek, öğreti görüşleri ve yargı kararları ile Kurum uygulamasına birlikte yer verilmiş, tartışmalı konularda çözüm önerileri sunulmuştur.