Sosyal Hukuk Alanındaki Problemlerin Çözümünde "İçtihad ve Taklid” Güncel İslam/İnsan Hukuku Denemeleri - 5

Stok Kodu:
9786258116199
Boyut:
13.5x21
Sayfa Sayısı:
124
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2022-04
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
%25 indirimli
60,00TL
45,00TL
Taksitli fiyat: 9 x 5,50TL
Temin süresi 2-5 gündür.
9786258116199
1242733
Sosyal Hukuk Alanındaki Problemlerin Çözümünde "İçtihad ve Taklid”
Sosyal Hukuk Alanındaki Problemlerin Çözümünde "İçtihad ve Taklid” Güncel İslam/İnsan Hukuku Denemeleri - 5
45.00

Bilindiği gibi, İslâm hukukunun temel kaynakları, Kur'ân ve sünnettir. Bu temel kaynaklarda bireyi mutluluğa, toplumu huzur ve güvene kavuşturacak ana prensipleri,  açıklama ve yönlendirmeleri bulmak mümkündür. Bu bağlamda Kurân’ın,  umumiyetle genel norm niteliğinde evrensel sabitelerle gerçek bilginin öğretisini içerdiği, sünnetin ise,  genel de özel norm niteliğinde bireysel ve toplumsal pratikleri oluşturduğu söylenebilir. İslâm hukukunun yazılı olmayan diğer bir kaynağı da  akıl ve örf, adetlerdir. Akıl sayesinde, nasların anlaşılması ve yorumlanması sağlanarak farklı dönem ve bölgelerde insanoğlunun karşılaştığı problemlere genel veya özel çözümler getirilebilmiştir. Zira sınırlı olan nasslar, sınırsız olan sosyal olguların bütününü içine almaz. Bu durum, zorunlu olarak içtihadı gündeme getirmiştir. Toplumda yeni ortaya çıkan problemlerin çözümü için içtihat, hem dini bir görev hem de pratik hayatın devamı için bir zarurettir. Şüphesiz ki, Kur’ân ve sünnette açıkça ele alınmayan çağdaş problemler, İslâm hukuk bilginleri tarafından, hukukî (şer-î) deliller, nasların genel ruhu, genel hukuk kuralları ve bilimsel verilere dayanılarak hukuk usulü disiplini (hikmet-i teşrîve mekâsıd-ı şeria) içinde çözüme kavuşturulmaya çalışılmıştır. İslâm hukukunun mahiyeti ve özellikle sosyal değişme karşısındaki tavrı, bugün üzerinde çok durulan ve tartışılan bir konudur. İslâm hukukunun, bir taraftan kesin ve değişmez dinî hükümler içirdiği, bu yüzden de değişime kapalı olduğu iddia edilirken, diğer taraftan sabit prensipler çerçevesinde dinamik bir yapıya sahip olduğu da ifade edilmektedir. Bu kitabımızda taklid karanlığından içtihad aydınlığına  çıkmak temennisiyle  içtihad ve taklid konusu ele alınmıştır.

Bilindiği gibi, İslâm hukukunun temel kaynakları, Kur'ân ve sünnettir. Bu temel kaynaklarda bireyi mutluluğa, toplumu huzur ve güvene kavuşturacak ana prensipleri,  açıklama ve yönlendirmeleri bulmak mümkündür. Bu bağlamda Kurân’ın,  umumiyetle genel norm niteliğinde evrensel sabitelerle gerçek bilginin öğretisini içerdiği, sünnetin ise,  genel de özel norm niteliğinde bireysel ve toplumsal pratikleri oluşturduğu söylenebilir. İslâm hukukunun yazılı olmayan diğer bir kaynağı da  akıl ve örf, adetlerdir. Akıl sayesinde, nasların anlaşılması ve yorumlanması sağlanarak farklı dönem ve bölgelerde insanoğlunun karşılaştığı problemlere genel veya özel çözümler getirilebilmiştir. Zira sınırlı olan nasslar, sınırsız olan sosyal olguların bütününü içine almaz. Bu durum, zorunlu olarak içtihadı gündeme getirmiştir. Toplumda yeni ortaya çıkan problemlerin çözümü için içtihat, hem dini bir görev hem de pratik hayatın devamı için bir zarurettir. Şüphesiz ki, Kur’ân ve sünnette açıkça ele alınmayan çağdaş problemler, İslâm hukuk bilginleri tarafından, hukukî (şer-î) deliller, nasların genel ruhu, genel hukuk kuralları ve bilimsel verilere dayanılarak hukuk usulü disiplini (hikmet-i teşrîve mekâsıd-ı şeria) içinde çözüme kavuşturulmaya çalışılmıştır. İslâm hukukunun mahiyeti ve özellikle sosyal değişme karşısındaki tavrı, bugün üzerinde çok durulan ve tartışılan bir konudur. İslâm hukukunun, bir taraftan kesin ve değişmez dinî hükümler içirdiği, bu yüzden de değişime kapalı olduğu iddia edilirken, diğer taraftan sabit prensipler çerçevesinde dinamik bir yapıya sahip olduğu da ifade edilmektedir. Bu kitabımızda taklid karanlığından içtihad aydınlığına  çıkmak temennisiyle  içtihad ve taklid konusu ele alınmıştır.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat