Bu monografide, öncelikle sosyal medyada ihlâle elverişli olan (kişilik hakkı kapsamındaki) başlıca kişisel değerler belirtilerek, kullanıcı (içerik sağlayıcı), site sahipliği (yer sağlayıcı), internet dağıtıcısı (erişim sağlayıcı) ve toplu kullanım sağlayıcılar gibi doğrudan veya dolaylı sosyal medya süjelerinin bu değerlerin korunmasına yönelik özel mevzuatta ihdas edilen yükümlülükleri ile sorumlulukları açıklanmış; akabinde de ilgili süjelerin, sosyal medya özelinde bu özel kurallara riayet etmemeleri dolayısıyla oluşabilecek olası kişilik hakkı ihlâlleri karşısında başvurulacak uyarı yöntemi, ilgili idarî kurumlara - kurullara başvuru ve/ veya şikayet, içeriğin çıkarılması, erişimin engellenmesi gibi özel korunma yolları ortaya koyulmaya çalışılmıştır.
Sosyal medyada gerçekleştirilen ihlâller ve saldırılar karşısında başvurulabilecek özel korunma yollarından sonuç alınamaması ve/veya bunların ihlâli bertaraf etmeye yeterli görülmemeleri hâlinde yahut tercihen doğrudan doğruya başvurulabilecek genel korunma yolları ise monografinin son bölümünde izah edilmiştir. Bunların başında saldırıyı önleme, saldırıya son verme, hukuka aykırılığın tespiti gibi koruyucu dâvalar gelmektedir. Ancak bunlar dahi her zaman ihlâlin zararlı sonuçlarını bertaraf ve/ veya telafi etmek için tek başlarına yeterli olmayabilirler. Dolayısıyla sosyal medyada kişilik hakkı ihlâl edilen ve bundan zarar gören hak sahibinin malvarlığını eski hâline getirmek ya da içine düştüğü acının, elemin ve ızdırabın etkilerini bir nebze olsun hafifletebilmek amacıyla açacağı maddî - manevî tazminat dâvalarına da anılan kısımda detaylarıyla ve sosyal medya özelinde değinilmeye gayret gösterilmiştir. Kişilik hakkını ihlâl eden kişinin bu yolla elde ettiği kazancın istenmesine ilişkin (gerçek olmayan) vekâletsiz işgörme dâvası da başvurulabilecek genel korunma yolları arasında değerlendirilmiş ve bilhassa uygulayıcılar için arz ettikleri önem dolayısıyla, konuyla ilgili emsâl yargı / idarî kurul kararlarına monografinin "ek"i olarak yer verilmiştir. Son olarak, sosyal medyada kişilik hakkını ihlâl eden "içeriğin çıkarılması" amacıyla kullanıcıya/ site sahipliğine veya bu nitelikteki içeriğe "erişimin engellenmesi" amacıyla mahkemeye sunulacak dilekçe örnekleri de "ek"ler arasında gösterilmiştir.
Bu monografide, öncelikle sosyal medyada ihlâle elverişli olan (kişilik hakkı kapsamındaki) başlıca kişisel değerler belirtilerek, kullanıcı (içerik sağlayıcı), site sahipliği (yer sağlayıcı), internet dağıtıcısı (erişim sağlayıcı) ve toplu kullanım sağlayıcılar gibi doğrudan veya dolaylı sosyal medya süjelerinin bu değerlerin korunmasına yönelik özel mevzuatta ihdas edilen yükümlülükleri ile sorumlulukları açıklanmış; akabinde de ilgili süjelerin, sosyal medya özelinde bu özel kurallara riayet etmemeleri dolayısıyla oluşabilecek olası kişilik hakkı ihlâlleri karşısında başvurulacak uyarı yöntemi, ilgili idarî kurumlara - kurullara başvuru ve/ veya şikayet, içeriğin çıkarılması, erişimin engellenmesi gibi özel korunma yolları ortaya koyulmaya çalışılmıştır.
Sosyal medyada gerçekleştirilen ihlâller ve saldırılar karşısında başvurulabilecek özel korunma yollarından sonuç alınamaması ve/veya bunların ihlâli bertaraf etmeye yeterli görülmemeleri hâlinde yahut tercihen doğrudan doğruya başvurulabilecek genel korunma yolları ise monografinin son bölümünde izah edilmiştir. Bunların başında saldırıyı önleme, saldırıya son verme, hukuka aykırılığın tespiti gibi koruyucu dâvalar gelmektedir. Ancak bunlar dahi her zaman ihlâlin zararlı sonuçlarını bertaraf ve/ veya telafi etmek için tek başlarına yeterli olmayabilirler. Dolayısıyla sosyal medyada kişilik hakkı ihlâl edilen ve bundan zarar gören hak sahibinin malvarlığını eski hâline getirmek ya da içine düştüğü acının, elemin ve ızdırabın etkilerini bir nebze olsun hafifletebilmek amacıyla açacağı maddî - manevî tazminat dâvalarına da anılan kısımda detaylarıyla ve sosyal medya özelinde değinilmeye gayret gösterilmiştir. Kişilik hakkını ihlâl eden kişinin bu yolla elde ettiği kazancın istenmesine ilişkin (gerçek olmayan) vekâletsiz işgörme dâvası da başvurulabilecek genel korunma yolları arasında değerlendirilmiş ve bilhassa uygulayıcılar için arz ettikleri önem dolayısıyla, konuyla ilgili emsâl yargı / idarî kurul kararlarına monografinin "ek"i olarak yer verilmiştir. Son olarak, sosyal medyada kişilik hakkını ihlâl eden "içeriğin çıkarılması" amacıyla kullanıcıya/ site sahipliğine veya bu nitelikteki içeriğe "erişimin engellenmesi" amacıyla mahkemeye sunulacak dilekçe örnekleri de "ek"ler arasında gösterilmiştir.