Yirminci yüzyılın son çeyreği, dünyada köklü ekonomik, sosyal ve siyasal dönüşümler ve değişimlerin yaşandığı bir dönem olmuştur. İnsanların gündelik yaşamlarını etkileyen üretim, istihdam ve bölüşüm politikalarının küresel ağlara göre belirlendiği bu süreçte yeni liberal politikalar geniş uygulama alanı bulmuş, refah devleti uygulamaları ve modern sosyal politikanın dönüşümü de başlıca tartışma alanlarından birini oluşturmuştur. Kamu ve piyasanın rolünün yeniden tanımlandığı bu dönemde refah devleti ve sosyal politikadan beklentilerde farklılaşmıştır. İşgücü piyasasındaki dönüşüm, istihdamın tam zamanlı formunun gerilemesine neden olurken yoksulluğun yeni biçimlerinin ortaya çıkmasıyla hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerde sosyal politikanın merkezine işsizlik ve yoksulluğu taşımıştır ve sosyal yardımlar temel bir sosyal politika aracına dönüşmüştür. Ancak küresel ortamda sosyal politikada yaşanan bu dönüşümlerin yerelde sosyal hakları etkileme derecesi, sosyal politikanın farklı coğrafyalardaki tarihsel gelişimi, sanayileşme, demokratik gelişme, toplumsal güçler arasındaki ilişkilerle yakından ilişkili olduğu görülmektedir. Dolayısıyla ülkelerin kendilerine özgü tarihsel, kültürel, sosyal ve ekonomik koşullarıyla birlikte değerlendirilmesi gerekir. Bu kitap sözü edilen gelişmelerin günümüz Türkiye'sine yansımalarını, bu bağlamda sosyal yardım rejimi ve yerel düzeyde nasıl örgütlendiğini tarihsel perspektiften bakarak açıklamaya çalışmaktadır.
Yirminci yüzyılın son çeyreği, dünyada köklü ekonomik, sosyal ve siyasal dönüşümler ve değişimlerin yaşandığı bir dönem olmuştur. İnsanların gündelik yaşamlarını etkileyen üretim, istihdam ve bölüşüm politikalarının küresel ağlara göre belirlendiği bu süreçte yeni liberal politikalar geniş uygulama alanı bulmuş, refah devleti uygulamaları ve modern sosyal politikanın dönüşümü de başlıca tartışma alanlarından birini oluşturmuştur. Kamu ve piyasanın rolünün yeniden tanımlandığı bu dönemde refah devleti ve sosyal politikadan beklentilerde farklılaşmıştır. İşgücü piyasasındaki dönüşüm, istihdamın tam zamanlı formunun gerilemesine neden olurken yoksulluğun yeni biçimlerinin ortaya çıkmasıyla hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerde sosyal politikanın merkezine işsizlik ve yoksulluğu taşımıştır ve sosyal yardımlar temel bir sosyal politika aracına dönüşmüştür. Ancak küresel ortamda sosyal politikada yaşanan bu dönüşümlerin yerelde sosyal hakları etkileme derecesi, sosyal politikanın farklı coğrafyalardaki tarihsel gelişimi, sanayileşme, demokratik gelişme, toplumsal güçler arasındaki ilişkilerle yakından ilişkili olduğu görülmektedir. Dolayısıyla ülkelerin kendilerine özgü tarihsel, kültürel, sosyal ve ekonomik koşullarıyla birlikte değerlendirilmesi gerekir. Bu kitap sözü edilen gelişmelerin günümüz Türkiye'sine yansımalarını, bu bağlamda sosyal yardım rejimi ve yerel düzeyde nasıl örgütlendiğini tarihsel perspektiften bakarak açıklamaya çalışmaktadır.