
Üçüncü Kuşak, Hasan Hüseyin’in 1963'te yayımladığı Kavel adlı kitapla başlayıp Damar’ın (Nisan 1991-Aralık 2007) kapanışına kadar şiirimizde süren, 1980’e kadar şiir âlemine belirleyici damgayı vuran, 1980 sonrasında savunmaya geçip sahneden çekilen sosyalist gerçekçilerin şiiridir. 70’li yılların şiiri, 1970 Kuşağı diye adlandıranlar da var.
Bu çalışma, 1963’ten başlayarak sosyalist gerçekçi şiirin izini takip etmeyi, onu değerlendirmeyi amaçlamaktadır. Şiire, günün baskın şiir anlayışı İkinci Yeni havasında başlayanlar, sosyalist hareketin yükselmesiyle sosyalist gerçekçi kampa katılmışlardır. Bu katılıma dış etki olarak, Fransa’da kabaran 68 Hareketini de hesaba katmak gerekir. Kitapta, şairlerin sosyalist gerçekçi dönemi üzerinde durulmuş, sonraki değişimlerine -gerekli görülmedikçe- değinilmemiştir.
Bir dönemin MR’ını oluşturan bu çalışmaya itirazlar çok olacaktır. Dönemin dergileri arasındaki tartışmalara geniş yer verildi. Birbirlerini revizyonist, uvriyerist, sosyal faşist, Maocu bozkurt gibi ifadelerle suçlayan fraksiyonların tartışmalarının gürültüsü içinde Şiir’in derdinde olanları anlatma çabası güdülmüştür.
Bu kitabı okurken, gerekçelerle eleştiriniz. Bu eleştiriler, gençlere yeni kitaplar yazmanın yolunu açabilir.
Üçüncü Kuşak, Hasan Hüseyin’in 1963'te yayımladığı Kavel adlı kitapla başlayıp Damar’ın (Nisan 1991-Aralık 2007) kapanışına kadar şiirimizde süren, 1980’e kadar şiir âlemine belirleyici damgayı vuran, 1980 sonrasında savunmaya geçip sahneden çekilen sosyalist gerçekçilerin şiiridir. 70’li yılların şiiri, 1970 Kuşağı diye adlandıranlar da var.
Bu çalışma, 1963’ten başlayarak sosyalist gerçekçi şiirin izini takip etmeyi, onu değerlendirmeyi amaçlamaktadır. Şiire, günün baskın şiir anlayışı İkinci Yeni havasında başlayanlar, sosyalist hareketin yükselmesiyle sosyalist gerçekçi kampa katılmışlardır. Bu katılıma dış etki olarak, Fransa’da kabaran 68 Hareketini de hesaba katmak gerekir. Kitapta, şairlerin sosyalist gerçekçi dönemi üzerinde durulmuş, sonraki değişimlerine -gerekli görülmedikçe- değinilmemiştir.
Bir dönemin MR’ını oluşturan bu çalışmaya itirazlar çok olacaktır. Dönemin dergileri arasındaki tartışmalara geniş yer verildi. Birbirlerini revizyonist, uvriyerist, sosyal faşist, Maocu bozkurt gibi ifadelerle suçlayan fraksiyonların tartışmalarının gürültüsü içinde Şiir’in derdinde olanları anlatma çabası güdülmüştür.
Bu kitabı okurken, gerekçelerle eleştiriniz. Bu eleştiriler, gençlere yeni kitaplar yazmanın yolunu açabilir.