Elinizdeki kitap Ermeni Soykırımı sırasında hayatta bırakılanErmeni kadın ve çocukların 1918'den sonra kapatıldıkları evlerdenkurtarılmalarını ele alıyor. Milletler Cemiyeti, 1921 yılında bu kadın veçocukların bulunması ve yeniden hayata kazandırılmaları için HalepKurtarma Evi'ni kurdu. Kurtarma Evi'ne gelen 1.700 civarında çocuk vekadının kaydı tutuldu. Hayatta kalmayı başaran bu insanlar, Osmanlı İmparatorluğu'nun hemen her bölgesinden, çok farklı sosyal, politik veekonomik çevre ve koşullardan gelmişlerdi.Hepsi soykırım sırası vesonrasında başlarından geçenleri anlatıyorlardı.
Kitabın ikinci bölümünde, bu tutanaklardan seçilmiş 300 civarındakayıt var. Birinci bölümde ise, Dicle Akar tüm kayıtların içerikleriningenel dökümünü değerlendiriyor. Matthias Bjornlund, arşivleri vedönemin önemli yayınlarını tarayarak Halep Yetimhanesi'nin hikâyesini anlatırken, bu seçkinin bütününü ve arka planını aydınlatıyor. TanerAkçam da, Osmanlı belgelerine dayanarak, soykırım sırasındayetimlere yönelik izlenen politikaların esaslarını gösteriyor.
Hafıza kaybı tehlikesine maruz kalmadan, soykırımın hemensonrasında kayda alınan bu tanıklıklar ittihat ve Terakki'nin imhapolitikasını açık biçimde gözler önüne seriyor.
Elinizdeki kitap Ermeni Soykırımı sırasında hayatta bırakılanErmeni kadın ve çocukların 1918'den sonra kapatıldıkları evlerdenkurtarılmalarını ele alıyor. Milletler Cemiyeti, 1921 yılında bu kadın veçocukların bulunması ve yeniden hayata kazandırılmaları için HalepKurtarma Evi'ni kurdu. Kurtarma Evi'ne gelen 1.700 civarında çocuk vekadının kaydı tutuldu. Hayatta kalmayı başaran bu insanlar, Osmanlı İmparatorluğu'nun hemen her bölgesinden, çok farklı sosyal, politik veekonomik çevre ve koşullardan gelmişlerdi.Hepsi soykırım sırası vesonrasında başlarından geçenleri anlatıyorlardı.
Kitabın ikinci bölümünde, bu tutanaklardan seçilmiş 300 civarındakayıt var. Birinci bölümde ise, Dicle Akar tüm kayıtların içerikleriningenel dökümünü değerlendiriyor. Matthias Bjornlund, arşivleri vedönemin önemli yayınlarını tarayarak Halep Yetimhanesi'nin hikâyesini anlatırken, bu seçkinin bütününü ve arka planını aydınlatıyor. TanerAkçam da, Osmanlı belgelerine dayanarak, soykırım sırasındayetimlere yönelik izlenen politikaların esaslarını gösteriyor.
Hafıza kaybı tehlikesine maruz kalmadan, soykırımın hemensonrasında kayda alınan bu tanıklıklar ittihat ve Terakki'nin imhapolitikasını açık biçimde gözler önüne seriyor.