Önceki kuşaklara göre daha seküler bir görüntü çizen yeni müslüman gençliğin bilim ve tekniğin sonuçlarından tüketim yöneliminde yararlanmasıyla dinî söylemin yayılışında değişimler yaşanmaktadır. Nitekim “yeni dinî oluşumlar”ın gösterdiği performansın art planında sofistike iletişim teknolojilerinin yüksek payının olduğu kanaati hasıl olmuştur. Bu çalışma, büyük bir tablonun küçük bir kesitini sunmakla beraber Türkiye’de dinî gruplaşmanın geleceğine ilişkin fikir verebilir. Teknoloji, onu üretenlerin kültürünü taşımaya devam ettikçe makine kadrajının eylemler üzerindeki rakipsiz hâkimiyeti devam edecek gibi görünmektedir, bunu söylemle ikame etmenin inananların hürriyet ve refahına katkısı olmayacaktır. Araştırma sonucunda edinilen ve karamsarlık olarak okunabilecek bu görüş, ancak bilim ve tekniğin hinterlantına “daha yaşanabilir bir dünya için” hegemonik olmayan, insancıl bir dokunuşla değiştirilebilir. Her şeye rağmen gençlerimizin daha bilinçli ve daha üretken olacağı yarınlara dair ümidin korunması da toplum yararına çalışmaların artmasına bağlıdır. Çalışmada ilk bölüm, odaktaki yeni Nurcu oluşumun yapısal ve organizasyonel fotoğrafını çekmekle kalmamakta aynı zamanda birtakım kritikler de içermektedir. İkinci bölümde ise yeni tip dinî örgütlenmenin “neden”i ve “nasıl”ı eleştirel bir yaklaşımla analiz edilmektedir. Kentleşme, postsekülerlik, dinî söylemin dijital ortamda yayılması, dil pratikleri, gençlik alt kültürü, dinî piyasalaşma ile “Hayalhanem” arasında birtakım bağlantı noktaları kurularak konu tartışılmaktadır. Bu zahmetli saha çalışması, tez süreçlerinin nihayete ermesinin yalnız araştırmacının marifetiyle olamayacağını göstermiştir. Öğrettikleriyle bilimsel ve eleştirel bir perspektif kazanmamda tartışılmaz yeri olan danışmanım Prof. Dr. Mehmet Ali KİRMAN’a; din sosyolojisini sevmemi sağlayan ve bana vizyon kazandıran değerli hocam Prof. Dr. Abdullah ÖZBOLAT’a saygı ve teşekkürlerimi sunarım. Ayrıca sahadaki zor süreçte görüşmelerle konunun aydınlatılmasını sağlayan katılımcılara, özellikle görüşmeyi kabul eden ve sorularıma zaman ayıran Hayalhanem İlim ve Kültür Derneğinin başkan ve üyelerine teşekkürü bir borç bilirim. Belki de en değerlisi; bana iyi bir çalışma ortamı sunan hayat yoldaşım eşime ve ne iş yaptığımı anlamakta zorlanan, sevimlilikleriyle moral kaynağım olan kızlarıma sonsuz teşekkür ederim.
Giriş
Bölüm1 Nurculuğun Kısa Tarihi ve “Hayalhanem” Oluşumu
1.1. Dinî Organizasyon Tipleri ve Nurculuk
1.1.1. Türkiye’de Cemaat ve Tarikat Yapıları
1.1.2. Nurculuk ve Grup İçi Çoğullaşma
1.2. Yeni Görünümlü Bir Nurcu Oluşum: “Hayalhanem”
1.2.1. Grubun Kimliği: Hayalhanem Nedir?
1.2.2. Doktrin Boyutu: Hayalhanem Neden Var?
1.2.3. Yapısal Boyut: Oluşumun Kuruluş ve İşleyiş Dinamikleri
1.2.3.1. Mekânsal Yapı (Hayalhanem’in Merkezi)
1.2.3.2. Örgütsel ve Yönetsel Yapı
1.2.3.3. Hayalhanem Oluşumunda Kadınların Yeri
1.2.4. Organizasyonel Boyut: Faaliyet ve Zaman Yönetimi
1.2.5. İlişki Boyutu: İslami Kolektivizmin Kavşağında Bir Örgüt
1.2.5.1. İslami Gruplarla İlişkiler
1.2.5.2. Siyaset Kurumu ile İlişkiler
1.2.6. İktisadi Boyut: Hayalhanem’de Gelir-Gider Kalemleri
1.2.7. Etki Boyutu: Kadraj Ucunda Bir Dinî Oluşum
1.2.7.1. Gençlerin Dilinden Konuşmak ya da Yeni Trend Markalaşma
1.2.7.2. Sosyal Medyanın Popülist Kullanımı ve Algoritmik Otorite
1.2.7.3. Sosyoekonomik Göstergelerin Kullanımı
1.2.8. Yeniden Tanımlama: Hayalhanem Nedir?
Bölüm 2 Dijital Medya, M-Nesli ve Nurcu Kolektivite
2.1. Bilgisayar Tabanlı Ağ Toplumu
2.2. Türkiye’de Yeni Kuşak Müslüman Nesil ve Özellikleri
2.3. Kamera Önünde Bir Gençlik Yapılanması: Dijital Nurcular
2.4. Dijital Nurcu Kolektivite ve Türkiye’de Postseküler Parametreler
2.4.1. Dine Dönüş Hikâyesi Olarak Dijital Mühtediler
2.4.2. Kent, Dil ve Yeni Jargon
2.4.3. Dinî Söyleme Slaktivizm (Gevşek Aktivizm) Etkisi
2.5. Dijital Nurcularda Kaynak Kullanımı ve Çeşitliliği
2.6. Dinî Dijitalleşmenin Çıkmaz Sokağı: Popülizm
2.7. Dinî Çoğullaşma, Rasyonel Seçim ve Dinî Piyasanın Canlanışı
Sonuç
Kaynaklar
Önceki kuşaklara göre daha seküler bir görüntü çizen yeni müslüman gençliğin bilim ve tekniğin sonuçlarından tüketim yöneliminde yararlanmasıyla dinî söylemin yayılışında değişimler yaşanmaktadır. Nitekim “yeni dinî oluşumlar”ın gösterdiği performansın art planında sofistike iletişim teknolojilerinin yüksek payının olduğu kanaati hasıl olmuştur. Bu çalışma, büyük bir tablonun küçük bir kesitini sunmakla beraber Türkiye’de dinî gruplaşmanın geleceğine ilişkin fikir verebilir. Teknoloji, onu üretenlerin kültürünü taşımaya devam ettikçe makine kadrajının eylemler üzerindeki rakipsiz hâkimiyeti devam edecek gibi görünmektedir, bunu söylemle ikame etmenin inananların hürriyet ve refahına katkısı olmayacaktır. Araştırma sonucunda edinilen ve karamsarlık olarak okunabilecek bu görüş, ancak bilim ve tekniğin hinterlantına “daha yaşanabilir bir dünya için” hegemonik olmayan, insancıl bir dokunuşla değiştirilebilir. Her şeye rağmen gençlerimizin daha bilinçli ve daha üretken olacağı yarınlara dair ümidin korunması da toplum yararına çalışmaların artmasına bağlıdır. Çalışmada ilk bölüm, odaktaki yeni Nurcu oluşumun yapısal ve organizasyonel fotoğrafını çekmekle kalmamakta aynı zamanda birtakım kritikler de içermektedir. İkinci bölümde ise yeni tip dinî örgütlenmenin “neden”i ve “nasıl”ı eleştirel bir yaklaşımla analiz edilmektedir. Kentleşme, postsekülerlik, dinî söylemin dijital ortamda yayılması, dil pratikleri, gençlik alt kültürü, dinî piyasalaşma ile “Hayalhanem” arasında birtakım bağlantı noktaları kurularak konu tartışılmaktadır. Bu zahmetli saha çalışması, tez süreçlerinin nihayete ermesinin yalnız araştırmacının marifetiyle olamayacağını göstermiştir. Öğrettikleriyle bilimsel ve eleştirel bir perspektif kazanmamda tartışılmaz yeri olan danışmanım Prof. Dr. Mehmet Ali KİRMAN’a; din sosyolojisini sevmemi sağlayan ve bana vizyon kazandıran değerli hocam Prof. Dr. Abdullah ÖZBOLAT’a saygı ve teşekkürlerimi sunarım. Ayrıca sahadaki zor süreçte görüşmelerle konunun aydınlatılmasını sağlayan katılımcılara, özellikle görüşmeyi kabul eden ve sorularıma zaman ayıran Hayalhanem İlim ve Kültür Derneğinin başkan ve üyelerine teşekkürü bir borç bilirim. Belki de en değerlisi; bana iyi bir çalışma ortamı sunan hayat yoldaşım eşime ve ne iş yaptığımı anlamakta zorlanan, sevimlilikleriyle moral kaynağım olan kızlarıma sonsuz teşekkür ederim.
Giriş
Bölüm1 Nurculuğun Kısa Tarihi ve “Hayalhanem” Oluşumu
1.1. Dinî Organizasyon Tipleri ve Nurculuk
1.1.1. Türkiye’de Cemaat ve Tarikat Yapıları
1.1.2. Nurculuk ve Grup İçi Çoğullaşma
1.2. Yeni Görünümlü Bir Nurcu Oluşum: “Hayalhanem”
1.2.1. Grubun Kimliği: Hayalhanem Nedir?
1.2.2. Doktrin Boyutu: Hayalhanem Neden Var?
1.2.3. Yapısal Boyut: Oluşumun Kuruluş ve İşleyiş Dinamikleri
1.2.3.1. Mekânsal Yapı (Hayalhanem’in Merkezi)
1.2.3.2. Örgütsel ve Yönetsel Yapı
1.2.3.3. Hayalhanem Oluşumunda Kadınların Yeri
1.2.4. Organizasyonel Boyut: Faaliyet ve Zaman Yönetimi
1.2.5. İlişki Boyutu: İslami Kolektivizmin Kavşağında Bir Örgüt
1.2.5.1. İslami Gruplarla İlişkiler
1.2.5.2. Siyaset Kurumu ile İlişkiler
1.2.6. İktisadi Boyut: Hayalhanem’de Gelir-Gider Kalemleri
1.2.7. Etki Boyutu: Kadraj Ucunda Bir Dinî Oluşum
1.2.7.1. Gençlerin Dilinden Konuşmak ya da Yeni Trend Markalaşma
1.2.7.2. Sosyal Medyanın Popülist Kullanımı ve Algoritmik Otorite
1.2.7.3. Sosyoekonomik Göstergelerin Kullanımı
1.2.8. Yeniden Tanımlama: Hayalhanem Nedir?
Bölüm 2 Dijital Medya, M-Nesli ve Nurcu Kolektivite
2.1. Bilgisayar Tabanlı Ağ Toplumu
2.2. Türkiye’de Yeni Kuşak Müslüman Nesil ve Özellikleri
2.3. Kamera Önünde Bir Gençlik Yapılanması: Dijital Nurcular
2.4. Dijital Nurcu Kolektivite ve Türkiye’de Postseküler Parametreler
2.4.1. Dine Dönüş Hikâyesi Olarak Dijital Mühtediler
2.4.2. Kent, Dil ve Yeni Jargon
2.4.3. Dinî Söyleme Slaktivizm (Gevşek Aktivizm) Etkisi
2.5. Dijital Nurcularda Kaynak Kullanımı ve Çeşitliliği
2.6. Dinî Dijitalleşmenin Çıkmaz Sokağı: Popülizm
2.7. Dinî Çoğullaşma, Rasyonel Seçim ve Dinî Piyasanın Canlanışı
Sonuç
Kaynaklar