Çalışmanın ilk bölümünde sözleşme özgürlüğü kavramının iktisadi ve felsefi temelleri, ortaya çıkışı ve zaman içerisinde güç kaybetmesi irdelenmiş; sözleşme özgürlüğünün görünümleri ve sınırlanması ele alınmış; bu bağlamda özellikle içerik özgürlüğünün sınırları olan ahlaka, kamu düzenine ve kişilik haklarına aykırılık kıstaslarının emredici hükümlere aykırılık ile ilişkisi araştırılmıştır. İkinci bölümde kanunun emredici hükümlerinin karşılaştırmalı hukukta ve Türk hukukunda nasıl düzenlenmiş olduğu, özellikle TBK metnine alınmayan BK m. 19/II hükmü çerçevesinde incelenmiş; anayasa normlarının özel hukuk ilişkilerine etkisi yönünden TBK m. 27/I hükmü değerlendirilmiş; sonrasında ise kanunun emredici hükümleri tüm boyutlarıyla ele alınmaya çalışılmıştır.Çalışmanın üçüncü bölümünde ise, genel olarak hükümsüzlük kavramından yola çıkılarak kanunun emredici hükümlerine aykırılığın yaptırımları ele alınmış; TBK m. 27/I hükmünün ifadesine rağmen emredici hükümlere aykırılığın kesin hükümsüzlükten farklı yaptırımlara yol açabileceği ortaya konulmuş ve emredici hükümlere aykırı sözleşmelerin doğurabileceği hüküm ve sonuçlar tartışılmıştır.
Çalışmanın ilk bölümünde sözleşme özgürlüğü kavramının iktisadi ve felsefi temelleri, ortaya çıkışı ve zaman içerisinde güç kaybetmesi irdelenmiş; sözleşme özgürlüğünün görünümleri ve sınırlanması ele alınmış; bu bağlamda özellikle içerik özgürlüğünün sınırları olan ahlaka, kamu düzenine ve kişilik haklarına aykırılık kıstaslarının emredici hükümlere aykırılık ile ilişkisi araştırılmıştır. İkinci bölümde kanunun emredici hükümlerinin karşılaştırmalı hukukta ve Türk hukukunda nasıl düzenlenmiş olduğu, özellikle TBK metnine alınmayan BK m. 19/II hükmü çerçevesinde incelenmiş; anayasa normlarının özel hukuk ilişkilerine etkisi yönünden TBK m. 27/I hükmü değerlendirilmiş; sonrasında ise kanunun emredici hükümleri tüm boyutlarıyla ele alınmaya çalışılmıştır.Çalışmanın üçüncü bölümünde ise, genel olarak hükümsüzlük kavramından yola çıkılarak kanunun emredici hükümlerine aykırılığın yaptırımları ele alınmış; TBK m. 27/I hükmünün ifadesine rağmen emredici hükümlere aykırılığın kesin hükümsüzlükten farklı yaptırımlara yol açabileceği ortaya konulmuş ve emredici hükümlere aykırı sözleşmelerin doğurabileceği hüküm ve sonuçlar tartışılmıştır.