Sözleşmeli Devlet Okulları, Kanada, ABD, İngiltere, Yeni Zelanda, Avustralya, Hindistan vb. ülkelerde, farklı adlarla da olsa bir sözleşme çerçevesinde, toplum tarafından kurulup devlet tarafından finanse edilen ve çocuğa seçme şansı veren okulları ifade etmektedir. Bu okullarda, öğretmen seçimi ve görevlendirilmesi okul yönetim kurulu tarafından yapılmakta olup eğitim programının içeriğinin hazırlanması konusunda öğretmenlerin daha aktif ve hesap verebilir kılındığı bir felsefi yaklaşım söz konusudur.
Sözleşmeli okul fikri ilk ortaya atıldığı zamandan bu yana yaklaşık 45 yıl geçmiş ve bazı ülkeler bu fikri, kendi eğitim sistemleri bünyesinde sürdürmeyi başarabilmiştir. Sözleşmeli okullar; sistem içerisinde hem öğrenci, veli seçimi ve memnuniyeti açısından hem de akademik başarı yönünden alternatif bir yol sunmaktadır. Başarılı olan ve eleştiri alan örnekleri bulunmakla birlikte ana düşünce yapısı ve yönetilmesinde hesap verebilirliği temele koyması, okulların bir ölçüt olmaksızın varlığını sürdürmesi sakıncasını gidermesi bakımından dikkate alınabilir bir model sunmaktadır. Bu fikir; evrensel değerler çerçevesinde, Millî Eğitim Bakanlığının kazandırılmasını hedeflediği temel beceriler ışığında, millî ve manevi değerlerimize, toprak ve millet bütünlüğümüze zarar verilmesini önleyecek denetimler eşliğinde, ülkesini seven bireyler yetiştirme gayesiyle ve günümüz bilimine dayalı olarak oluşturulan eğitim içerikleriyle Türkiye için modellenebilir bir yapı olarak değerlendirilebilir.
Sözleşmeli Devlet Okulları, Kanada, ABD, İngiltere, Yeni Zelanda, Avustralya, Hindistan vb. ülkelerde, farklı adlarla da olsa bir sözleşme çerçevesinde, toplum tarafından kurulup devlet tarafından finanse edilen ve çocuğa seçme şansı veren okulları ifade etmektedir. Bu okullarda, öğretmen seçimi ve görevlendirilmesi okul yönetim kurulu tarafından yapılmakta olup eğitim programının içeriğinin hazırlanması konusunda öğretmenlerin daha aktif ve hesap verebilir kılındığı bir felsefi yaklaşım söz konusudur.
Sözleşmeli okul fikri ilk ortaya atıldığı zamandan bu yana yaklaşık 45 yıl geçmiş ve bazı ülkeler bu fikri, kendi eğitim sistemleri bünyesinde sürdürmeyi başarabilmiştir. Sözleşmeli okullar; sistem içerisinde hem öğrenci, veli seçimi ve memnuniyeti açısından hem de akademik başarı yönünden alternatif bir yol sunmaktadır. Başarılı olan ve eleştiri alan örnekleri bulunmakla birlikte ana düşünce yapısı ve yönetilmesinde hesap verebilirliği temele koyması, okulların bir ölçüt olmaksızın varlığını sürdürmesi sakıncasını gidermesi bakımından dikkate alınabilir bir model sunmaktadır. Bu fikir; evrensel değerler çerçevesinde, Millî Eğitim Bakanlığının kazandırılmasını hedeflediği temel beceriler ışığında, millî ve manevi değerlerimize, toprak ve millet bütünlüğümüze zarar verilmesini önleyecek denetimler eşliğinde, ülkesini seven bireyler yetiştirme gayesiyle ve günümüz bilimine dayalı olarak oluşturulan eğitim içerikleriyle Türkiye için modellenebilir bir yapı olarak değerlendirilebilir.