Dünyada 60-70 yıllık bir geçmişi olan stratejik yönetim disiplininin ülkemizdeki serüveni çok daha kısadır. Bu görece kısa süre içerisinde birçok değerli akademisyen, kitaplar, makaleler, dergiler ve kongreler aracılığıyla alana teorik veya görgül katkılar sağlamıştır. Elinizde tuttuğunuz bu eser, strateji alanında çalışan bir grup akademisyenin alanın gelişimine katkı sağlamak adına yaptığı bir girişimin sonucudur. On iki akademisyenin, birbirinden değerli dokuz çalışması bu kitabı meydana getirmiştir.
Birinci bölümde, Akarsu ve Döven’in kaleme aldığı “Stratejik Karar Bakış Açısından Üst Yönetim Kuramı” başlıklı çalışma yer almaktadır. Stratejik karar vermeye dair perspektifin stratejiden, stratejiste doğru yöneldiği bu bölümde, üst yönetim kuramı ele alınmıştır. Örgütleri için stratejik kararlar alan bireylerin ve takımların eylemlerini ve kararlarını etkileyen arka plan özellikleri, Üst Yönetim Kuramının temelinde ve kuram açısından önemli kavramlar üzerinden bölüm kapsamında açıklanmıştır. Üst Yönetim Kuramı ve stratejik karar perspektifi birlikte değerlendirilmiştir.
İkinci bölümü oluşturan “Stratejik Yönetimin İlişkisel Görüşü Kavramlar ve Araştırma Yönelimleri” çalışması, Bağış ve Kryeziu tarafından kaleme alınmıştır. Bu bölümde stratejik yönetimin ilişkisel görüşü incelenmiştir. İlişkisel görüşün teorik temellerine, kavramlarına ve ilişkisel görüşü koruma mekanizmalarına, bölüm kapsamında yer verilmiştir. Ayrıca, ilişkisel görüşle ilgili son yıllardaki araştırma yönelimleri ve gelecek araştırmalar için öneriler içerikte sunulmuştur.
“İnovasyon ve Kurumsal Mantık İlişkisi” başlıklı çalışmasıyla Dinçer üçüncü bölüme katkı sunmuştur. İnovasyon kavramının, “kurumsal mantıklar” gibi bir başka kavram aracılığıyla tamamlayıcı bir perspektiften alınması, rekabet olgusunun anlaşılmasında önemli görülmüştür. Bu bakış açısından hareketle, inovasyon kavramı ve alt unsurları ve kurumsal mantık yaklaşımı ve alt unsurları ele alınmıştır. Böylece, bu iki kavram arasındaki ilişkiyi kuracak zemin hazırlanmış ve alan yazındaki teorik tartışmanın zenginleştirilmesi hedeflenmiştir.
Dirlik, “Dış Kaynak Kullanım Stratejisinin Kuramsal Kökleri” başlıklı incelemesiyle dördüncü bölüme katkı sunmuştur. Örgütlerin çevreleri ile olan ilişkilerini yönetme, rekabet üstünlüğü sağlama, sınırlarını belirleme gibi kritik pratiklerini gerçekleştirdiği önemli stratejilerden bir tanesi olan dış kaynak kullanım stratejisini konu alan bölümde, dış kaynak kullanımı ile ilgili yapılacak çalışmalara bir ajanda oluşturması amacıyla, ilgili stratejinin kuramsal dayanakları tartışılmış ve fenomenin araştırmacılar için anlaşılır hale gelmesi amaçlanmıştır.
Eyniyev ve Dil ise “Farklı Yaklaşımlarla Rekabet Üstünlüğü Kavramının İncelenmesi” başlıklı çalışmalarıyla beşinci bölüme katkı sunmuştur. Bu çalışmada, stratejik yönetimin temel odak noktası olan rekabet üstünlüğü kavramı, genel kabul gören bir tanıma sahip olmaması problematiğinden yola çıkarak, stratejik yönetimin yaygın yaklaşımları ve uluslararası iktisat kuramları çerçevesinde değerlendirilmiştir. Amaç, stratejik yönetim okumalarında ve çalışmalarında daha pürüzsüz bir zemin oluşturacak genel bir çerçeveye ulaşmaktır.
“Alan Yazında Kurumsal Sosyal Sorumluluk Çalışmaları Strategic Management Journal Örneği” başlıklı çalışmasıyla Özcan, altıncı bölüme katkı sunmuştur. Gerek uygulamacıların, gerekse akademisyenlerin ilgi alanına giderek daha fazla giren kurumsal sosyal sorumluluk kavramı, bölümün odaklandığı meseledir. Bölüm kapsamında kurumsal sosyal sorumluluğun bilim dünyasındaki durumu incelenerek, alandaki boşlukların ortaya konulması hedeflenmiştir. Bu bağlamda, stratejik yönetim alanında çalışan akademisyenler için, incelenen örnek dergiden elde edilen bulgular ile alan yazım serimlemesi yapılmıştır.
Yedinci bölüm olan “Stratejik Yönetim Bağlamında CEO Narsisizmi Üzerine Bir Değerlendirme” çalışması, Özdemir tarafından kaleme alınmıştır. Hem araştırmacıların hem de medyanın ve yatırımcıların ilgisini çeken bir konu olan CEO narsisizminin örgütsel sonuçları bölüm kapsamında incelenmiştir. Bu bağlamda, Scopus veri tabanında yer alan CEO narsisizmine ilişkin çalışmalar, stratejik yönetim kapsamında değerlendirilerek araştırmacılara bütüncül bir çerçeve sunulmuştur.
Saraç, “Kaynak Tabanlı Görüş Çerçevesinden Sosyal Girişimler Sosyal Etki, Kaynaklar ve Yetenekler” başlıklı çalışmasıyla sekizinci bölüme katkı sunmuştur. Bir yandan sosyal amaçlarını gerçekleştirmeye ve bir yandan da sürdürülebilirliklerini sağlamaya çalışan sosyal girişimleri konu alan bu bölümde, stratejik yönetime ait Kaynak Tabanlı Görüş, sosyal girişimlere uyarlanmıştır. Böylece, sosyal girişimlerin yaşadığı dual hedefler sorunu, kaynaklar ve yetenekler bağlamında değerlendirilmiştir.
Son olarak, dokuzuncu bölümde Yıldırım, “Kent Rekabetçiliğinde Sağlıklı Kent Anlayışının Rolü” başlıklı çalışmasını sunmuştur. Kentlerin rekabet gücü elde etmesine yönelik yapılan çalışmalar, kentlerin rekabet edip etmediği, ediyorlarsa ne için ve ne şekilde rekabet ettikleri soruları üzerine yoğunlaşmaktadır. Bu kapsamda bölümde, öncelikle kent rekabetçiliği kavramına odaklanılmıştır. Yaşam kalitesini geliştiren bir yaklaşım olarak sağlıklı kentler anlayışının, kentsel rekabetçilik konusundaki etkisi, kavramsal düzeyde tartışmaya açılmıştır.
Dünyada 60-70 yıllık bir geçmişi olan stratejik yönetim disiplininin ülkemizdeki serüveni çok daha kısadır. Bu görece kısa süre içerisinde birçok değerli akademisyen, kitaplar, makaleler, dergiler ve kongreler aracılığıyla alana teorik veya görgül katkılar sağlamıştır. Elinizde tuttuğunuz bu eser, strateji alanında çalışan bir grup akademisyenin alanın gelişimine katkı sağlamak adına yaptığı bir girişimin sonucudur. On iki akademisyenin, birbirinden değerli dokuz çalışması bu kitabı meydana getirmiştir.
Birinci bölümde, Akarsu ve Döven’in kaleme aldığı “Stratejik Karar Bakış Açısından Üst Yönetim Kuramı” başlıklı çalışma yer almaktadır. Stratejik karar vermeye dair perspektifin stratejiden, stratejiste doğru yöneldiği bu bölümde, üst yönetim kuramı ele alınmıştır. Örgütleri için stratejik kararlar alan bireylerin ve takımların eylemlerini ve kararlarını etkileyen arka plan özellikleri, Üst Yönetim Kuramının temelinde ve kuram açısından önemli kavramlar üzerinden bölüm kapsamında açıklanmıştır. Üst Yönetim Kuramı ve stratejik karar perspektifi birlikte değerlendirilmiştir.
İkinci bölümü oluşturan “Stratejik Yönetimin İlişkisel Görüşü Kavramlar ve Araştırma Yönelimleri” çalışması, Bağış ve Kryeziu tarafından kaleme alınmıştır. Bu bölümde stratejik yönetimin ilişkisel görüşü incelenmiştir. İlişkisel görüşün teorik temellerine, kavramlarına ve ilişkisel görüşü koruma mekanizmalarına, bölüm kapsamında yer verilmiştir. Ayrıca, ilişkisel görüşle ilgili son yıllardaki araştırma yönelimleri ve gelecek araştırmalar için öneriler içerikte sunulmuştur.
“İnovasyon ve Kurumsal Mantık İlişkisi” başlıklı çalışmasıyla Dinçer üçüncü bölüme katkı sunmuştur. İnovasyon kavramının, “kurumsal mantıklar” gibi bir başka kavram aracılığıyla tamamlayıcı bir perspektiften alınması, rekabet olgusunun anlaşılmasında önemli görülmüştür. Bu bakış açısından hareketle, inovasyon kavramı ve alt unsurları ve kurumsal mantık yaklaşımı ve alt unsurları ele alınmıştır. Böylece, bu iki kavram arasındaki ilişkiyi kuracak zemin hazırlanmış ve alan yazındaki teorik tartışmanın zenginleştirilmesi hedeflenmiştir.
Dirlik, “Dış Kaynak Kullanım Stratejisinin Kuramsal Kökleri” başlıklı incelemesiyle dördüncü bölüme katkı sunmuştur. Örgütlerin çevreleri ile olan ilişkilerini yönetme, rekabet üstünlüğü sağlama, sınırlarını belirleme gibi kritik pratiklerini gerçekleştirdiği önemli stratejilerden bir tanesi olan dış kaynak kullanım stratejisini konu alan bölümde, dış kaynak kullanımı ile ilgili yapılacak çalışmalara bir ajanda oluşturması amacıyla, ilgili stratejinin kuramsal dayanakları tartışılmış ve fenomenin araştırmacılar için anlaşılır hale gelmesi amaçlanmıştır.
Eyniyev ve Dil ise “Farklı Yaklaşımlarla Rekabet Üstünlüğü Kavramının İncelenmesi” başlıklı çalışmalarıyla beşinci bölüme katkı sunmuştur. Bu çalışmada, stratejik yönetimin temel odak noktası olan rekabet üstünlüğü kavramı, genel kabul gören bir tanıma sahip olmaması problematiğinden yola çıkarak, stratejik yönetimin yaygın yaklaşımları ve uluslararası iktisat kuramları çerçevesinde değerlendirilmiştir. Amaç, stratejik yönetim okumalarında ve çalışmalarında daha pürüzsüz bir zemin oluşturacak genel bir çerçeveye ulaşmaktır.
“Alan Yazında Kurumsal Sosyal Sorumluluk Çalışmaları Strategic Management Journal Örneği” başlıklı çalışmasıyla Özcan, altıncı bölüme katkı sunmuştur. Gerek uygulamacıların, gerekse akademisyenlerin ilgi alanına giderek daha fazla giren kurumsal sosyal sorumluluk kavramı, bölümün odaklandığı meseledir. Bölüm kapsamında kurumsal sosyal sorumluluğun bilim dünyasındaki durumu incelenerek, alandaki boşlukların ortaya konulması hedeflenmiştir. Bu bağlamda, stratejik yönetim alanında çalışan akademisyenler için, incelenen örnek dergiden elde edilen bulgular ile alan yazım serimlemesi yapılmıştır.
Yedinci bölüm olan “Stratejik Yönetim Bağlamında CEO Narsisizmi Üzerine Bir Değerlendirme” çalışması, Özdemir tarafından kaleme alınmıştır. Hem araştırmacıların hem de medyanın ve yatırımcıların ilgisini çeken bir konu olan CEO narsisizminin örgütsel sonuçları bölüm kapsamında incelenmiştir. Bu bağlamda, Scopus veri tabanında yer alan CEO narsisizmine ilişkin çalışmalar, stratejik yönetim kapsamında değerlendirilerek araştırmacılara bütüncül bir çerçeve sunulmuştur.
Saraç, “Kaynak Tabanlı Görüş Çerçevesinden Sosyal Girişimler Sosyal Etki, Kaynaklar ve Yetenekler” başlıklı çalışmasıyla sekizinci bölüme katkı sunmuştur. Bir yandan sosyal amaçlarını gerçekleştirmeye ve bir yandan da sürdürülebilirliklerini sağlamaya çalışan sosyal girişimleri konu alan bu bölümde, stratejik yönetime ait Kaynak Tabanlı Görüş, sosyal girişimlere uyarlanmıştır. Böylece, sosyal girişimlerin yaşadığı dual hedefler sorunu, kaynaklar ve yetenekler bağlamında değerlendirilmiştir.
Son olarak, dokuzuncu bölümde Yıldırım, “Kent Rekabetçiliğinde Sağlıklı Kent Anlayışının Rolü” başlıklı çalışmasını sunmuştur. Kentlerin rekabet gücü elde etmesine yönelik yapılan çalışmalar, kentlerin rekabet edip etmediği, ediyorlarsa ne için ve ne şekilde rekabet ettikleri soruları üzerine yoğunlaşmaktadır. Bu kapsamda bölümde, öncelikle kent rekabetçiliği kavramına odaklanılmıştır. Yaşam kalitesini geliştiren bir yaklaşım olarak sağlıklı kentler anlayışının, kentsel rekabetçilik konusundaki etkisi, kavramsal düzeyde tartışmaya açılmıştır.