Son zamanlarda dünyanın çeşitli yerlerinde yaşanan savaşlar nedeniyle “strateji” kavramının medya ve diğer ortamlarda sürekli kullanıldığına şahit olmaktayız. Strateji konusu ile ilgili ilk düşünceler ve kavramlar yaklaşık 2500 yıl önce Çin ve sonra Roma'da görülmüş ve 18. yüzyıldan itibaren genellikle batılı askerlerce son derece değerli savaş, strateji ve taktik konulu kitaplar yazılmıştır. Geçmişte dünyanın dört bir köşesinde yazılan bu kitaplarda yer alan bilgilerin büyük kısmı bugün için de geçerliliğini korumaktadır. Çünkü strateji, fizik gibi evrenseldir ve kuramları geçmişte olduğu gibi bugün de geçerlidir. Daha da ileri gidip; dünya dışından gelenler ile savaşırsak, uzaylılar ve dünyalıların benzer stratejik kuramları kullanacaklarını söylemek yanlış olmayacaktır. Dolayısıyla bu kitap hazırlanırken geçmişte ve günümüzde yazılan kitaplardan her fırsatta yararlanılmıştır.
Günümüzde çıkar çatışması yaşayan taraflar, stratejilerini birbirlerine dayatarak çıkarlarını korumaya/genişletmeye çalışırken; sorunları iyi niyet, dostluk, kardeşlik vb. ile çözmeye çalışmak veya böyle çözüleceğine inanmak bazı istisnalar hariç olumsuz bir davranıştır. Strateji dünyasını bilenler, bir stratejik süreç başlayınca çatışan tarafların hedefe ulaşmak için tüm olanaklarını sonuna kadar zorlayacaklarını, engelleri aşmak için akla gelen her şeyi yapacaklarını bilirler. Çünkü aksi yönde bir tutum almak oyunu kaybetmek anlamına gelecektir. Dolayısıyla, stratejik süreçler zor ve acımasızdır. Kolay geçen stratejik süreç yoktur. Acıya en çok tahammül eden taraf, stratejik mücadeleyi kazanmaya biraz daha yaklaşır. Günümüz dünyasında böylesine zorlu ve çok sayıda stratejik sürecin uygulandığı rekabet ve çatışma ortamında yaşayan her bireyin ve özellikle entelektüelin, olayları doğru algılaması, doğru yorumlaması ve geleceği doğru öngörebilmesi için strateji hakkında temel bilgiler ile donanmış olması gerekir. Bu gerçek, bu kitabın hazırlanmasında birinci etken olmuştur.
Son zamanlarda dünyanın çeşitli yerlerinde yaşanan savaşlar nedeniyle “strateji” kavramının medya ve diğer ortamlarda sürekli kullanıldığına şahit olmaktayız. Strateji konusu ile ilgili ilk düşünceler ve kavramlar yaklaşık 2500 yıl önce Çin ve sonra Roma'da görülmüş ve 18. yüzyıldan itibaren genellikle batılı askerlerce son derece değerli savaş, strateji ve taktik konulu kitaplar yazılmıştır. Geçmişte dünyanın dört bir köşesinde yazılan bu kitaplarda yer alan bilgilerin büyük kısmı bugün için de geçerliliğini korumaktadır. Çünkü strateji, fizik gibi evrenseldir ve kuramları geçmişte olduğu gibi bugün de geçerlidir. Daha da ileri gidip; dünya dışından gelenler ile savaşırsak, uzaylılar ve dünyalıların benzer stratejik kuramları kullanacaklarını söylemek yanlış olmayacaktır. Dolayısıyla bu kitap hazırlanırken geçmişte ve günümüzde yazılan kitaplardan her fırsatta yararlanılmıştır.
Günümüzde çıkar çatışması yaşayan taraflar, stratejilerini birbirlerine dayatarak çıkarlarını korumaya/genişletmeye çalışırken; sorunları iyi niyet, dostluk, kardeşlik vb. ile çözmeye çalışmak veya böyle çözüleceğine inanmak bazı istisnalar hariç olumsuz bir davranıştır. Strateji dünyasını bilenler, bir stratejik süreç başlayınca çatışan tarafların hedefe ulaşmak için tüm olanaklarını sonuna kadar zorlayacaklarını, engelleri aşmak için akla gelen her şeyi yapacaklarını bilirler. Çünkü aksi yönde bir tutum almak oyunu kaybetmek anlamına gelecektir. Dolayısıyla, stratejik süreçler zor ve acımasızdır. Kolay geçen stratejik süreç yoktur. Acıya en çok tahammül eden taraf, stratejik mücadeleyi kazanmaya biraz daha yaklaşır. Günümüz dünyasında böylesine zorlu ve çok sayıda stratejik sürecin uygulandığı rekabet ve çatışma ortamında yaşayan her bireyin ve özellikle entelektüelin, olayları doğru algılaması, doğru yorumlaması ve geleceği doğru öngörebilmesi için strateji hakkında temel bilgiler ile donanmış olması gerekir. Bu gerçek, bu kitabın hazırlanmasında birinci etken olmuştur.