"Bir kaldırsam başımı, gözlerim çakmak çakmak, bir açsam ağzımı, çıldırmış gibi dökebilsem bildiklerimi, gördüklerimi, gözlerimin önünde alabildiğince güçlü bir kıyamet kopar. Kara bulutlar alır götürür beni boşluğa, yıldızların kaydığı ya da gözlerde kısa süreliğine körlük oluşturacak şimşek çakmaları arasından bir süzülüşle parçalara dönüşümü ve yok oluşumu izlediğim anları bir anlayabilseniz. Bir açıklık getirsem içimdekileri, konuşturmaz kapatırdınız ağzımı. Bu birinizi suçlamanın yüzüne vurulması, yürek vuruntularını hızlandırır. Bazılarınız da yetersiz kalır, düşer bırakırsınız kendinizi. Zamanınız gelmiştir. Teslim olmaktan öte bir kaçış yolunuz yoktur...”
"Bir kaldırsam başımı, gözlerim çakmak çakmak, bir açsam ağzımı, çıldırmış gibi dökebilsem bildiklerimi, gördüklerimi, gözlerimin önünde alabildiğince güçlü bir kıyamet kopar. Kara bulutlar alır götürür beni boşluğa, yıldızların kaydığı ya da gözlerde kısa süreliğine körlük oluşturacak şimşek çakmaları arasından bir süzülüşle parçalara dönüşümü ve yok oluşumu izlediğim anları bir anlayabilseniz. Bir açıklık getirsem içimdekileri, konuşturmaz kapatırdınız ağzımı. Bu birinizi suçlamanın yüzüne vurulması, yürek vuruntularını hızlandırır. Bazılarınız da yetersiz kalır, düşer bırakırsınız kendinizi. Zamanınız gelmiştir. Teslim olmaktan öte bir kaçış yolunuz yoktur...”