Şükrü Dede 8-10 yaş arası namaz hocası ve Amentü diye iki kitap okudu. Bu kitaplar babasının saman yapraklı kitaplarıydı. 7 yaşında ilkokula gitti. 10 yaşında koyunlara çoban oldu. Çoban çantası kaput bezindendi. O kitapları çantasında taşır, dağda taşta okurdu İslami bilgileri. Baba ve anneden öğrendi akıl nimetini. Düşündü iman, inanç, değerlerini anladı. Çalışmayı sağlıklı olmayı kendine hayat bildi. Çobanlıkta yaş ilerledikçe şuuru gelişti. Merhameti şefkati doğum yapan koyun keçilerden öğrendi. Yavrularına karşılıksız süt vermelerinden ibret aldı. Doğan yavrulardaki siyah beyaz tüyleri, onları yaratan Allah’ı tanıyıp imanı, inancı arttı. Düşündü doğaya ibretle bakmaya başladı. İlahi bir feyzle okuyup yazmaya başladı.
Şöyle yazdı:
Aklım imanım, tercüman olarak baş tacım
Ömür boyu benim yoldaşım
Sağlığım benim nefesim suyum ekmeğim aşım
Elbet Allah’a tam oldu inancım elhamdülillah
Şükrü Dede 8-10 yaş arası namaz hocası ve Amentü diye iki kitap okudu. Bu kitaplar babasının saman yapraklı kitaplarıydı. 7 yaşında ilkokula gitti. 10 yaşında koyunlara çoban oldu. Çoban çantası kaput bezindendi. O kitapları çantasında taşır, dağda taşta okurdu İslami bilgileri. Baba ve anneden öğrendi akıl nimetini. Düşündü iman, inanç, değerlerini anladı. Çalışmayı sağlıklı olmayı kendine hayat bildi. Çobanlıkta yaş ilerledikçe şuuru gelişti. Merhameti şefkati doğum yapan koyun keçilerden öğrendi. Yavrularına karşılıksız süt vermelerinden ibret aldı. Doğan yavrulardaki siyah beyaz tüyleri, onları yaratan Allah’ı tanıyıp imanı, inancı arttı. Düşündü doğaya ibretle bakmaya başladı. İlahi bir feyzle okuyup yazmaya başladı.
Şöyle yazdı:
Aklım imanım, tercüman olarak baş tacım
Ömür boyu benim yoldaşım
Sağlığım benim nefesim suyum ekmeğim aşım
Elbet Allah’a tam oldu inancım elhamdülillah