Osmanlı padişahlarından Sultan II. Abdülhamid Han, devletin maddi ve manevi sıkıntılarının zirve yaptığı bir dönemde tahta geçmiştir (1876-1909). Abdülhamid Han, gerilemeye başlayan bir milleti ve siyasi yapıyı, tekrar eski gücüne kavuşturmak için canla başla mücadele etmiş müstesna bir devlet adamıdır.
Elinizdeki bu yayın, II. Abdülhamid, Tanzimat ve Islahat Fermanı, I ve II. Meşrutiyet, Devlet-i Âliyye'nin son döneminde ortaya çıkan çeşitli ideoloji ve fikir akımları başta olmak üzere tarihten günümüze İslami hareketler hakkında, alanında uzman hocalarla yapılmış dikkat çekici ve keyifli mülakatlardan oluşmaktadır.
Bu çalışmanın öncelikli amacı, moderniteyle birlikte her geçen gün geçmişle bağı kopan ve tarih şuurundan yoksun yetişen nesilleri mazisiyle buluşturmaktır. Böylece onların günümüz dünyasını ve Türkiyesini bilinçli ve bütüncül bir anlayışla okumaları sağlanmış olacaktır. Zira mazisini ve tarihî vakıaları bilmeyenlerin, ideal bir gelecek inşa etmeleri düşünülemez.
Eserin, birçok alanda okurlara medeniyet tasavvuru, yeni perspektifler, farklı açılımlar, ideal yaklaşımlar, tarih ve kültür bilinci sunacağı umulur.
Osmanlı padişahlarından Sultan II. Abdülhamid Han, devletin maddi ve manevi sıkıntılarının zirve yaptığı bir dönemde tahta geçmiştir (1876-1909). Abdülhamid Han, gerilemeye başlayan bir milleti ve siyasi yapıyı, tekrar eski gücüne kavuşturmak için canla başla mücadele etmiş müstesna bir devlet adamıdır.
Elinizdeki bu yayın, II. Abdülhamid, Tanzimat ve Islahat Fermanı, I ve II. Meşrutiyet, Devlet-i Âliyye'nin son döneminde ortaya çıkan çeşitli ideoloji ve fikir akımları başta olmak üzere tarihten günümüze İslami hareketler hakkında, alanında uzman hocalarla yapılmış dikkat çekici ve keyifli mülakatlardan oluşmaktadır.
Bu çalışmanın öncelikli amacı, moderniteyle birlikte her geçen gün geçmişle bağı kopan ve tarih şuurundan yoksun yetişen nesilleri mazisiyle buluşturmaktır. Böylece onların günümüz dünyasını ve Türkiyesini bilinçli ve bütüncül bir anlayışla okumaları sağlanmış olacaktır. Zira mazisini ve tarihî vakıaları bilmeyenlerin, ideal bir gelecek inşa etmeleri düşünülemez.
Eserin, birçok alanda okurlara medeniyet tasavvuru, yeni perspektifler, farklı açılımlar, ideal yaklaşımlar, tarih ve kültür bilinci sunacağı umulur.