Bir Devlet ve Medeniyet Mimari: “Es-Sultânü’l-Muazzam” Tuğrul Bey…
Selçuk Bey’le yanmaya başlayan Türk ateşi, Tuğrul Bey’in Dandanakan zaferinin ardından ilan edilen sultanlığıyla tüm Anadolu’ya ışık saçtı. Türklerin İslâm medeniyet dairesine girmesinin kuvvetiyle 10. ve 11. yüzyıllardan itibaren Selçuklu Oğuzları muhteşem bir medeniyet yarattı. Devlet yönetiminden şehir düzenine, mimârîden sanata, ahi teşkilatından askerî stratejilere kadar bu medeniyet, izlerini günümüze taşıdı.
Kaynaklar Tuğrul Bey’in portresini kan dökmekten hoşlanmayan, merhametli, asil tavırlı, kusur görmeyen, hataları affeden, sabırlı, tevazu sahibi, cömert, dürüst ve dindar bir hükümdar olarak çiziyor. Tuğrul Bey’in en önemli amaçlarından birinin hac yolunu güvenilir duruma getirmek, diğerinin ise İslâm âlemini birleştirmek olduğu belirtiliyor. Edip ve tarihçi İmâdüddin el-İsfahânî, onun devrini anlatmak için “gül bahçesi” tanımını kullanıyor.
Tuğrul Bey zamanı Selçuklu tarihini inceleyen bu çalışmada; devletin kurumsal teşkilât yapısı, muhtelif mezhepler ve yerel hânedanlar arasında devletin hâkimiyet mücadelesi ve onları denetim altında tutmak için uygulanan stratejiler, devletin izlediği siyaset ile diğer devletlerle kurulan ilişkiler ele alınıyor. Diğer yandan, Tuğrul Bey’in faaliyetleri, ilk elden kaynakların rehberliğinde açıklanıyor ve günümüze de ışık tutacak biçimde yorumlanıyor.
“Sultan Tuğrul Bey: Selçuklu İmparatorluğu’nun Kurucusu”, Türk tarihinin efsanevi devlet adamlarından birinin izinden giderek o dönemi anlatan/aydınlatan bir başucu kitabı.
Bir Devlet ve Medeniyet Mimari: “Es-Sultânü’l-Muazzam” Tuğrul Bey…
Selçuk Bey’le yanmaya başlayan Türk ateşi, Tuğrul Bey’in Dandanakan zaferinin ardından ilan edilen sultanlığıyla tüm Anadolu’ya ışık saçtı. Türklerin İslâm medeniyet dairesine girmesinin kuvvetiyle 10. ve 11. yüzyıllardan itibaren Selçuklu Oğuzları muhteşem bir medeniyet yarattı. Devlet yönetiminden şehir düzenine, mimârîden sanata, ahi teşkilatından askerî stratejilere kadar bu medeniyet, izlerini günümüze taşıdı.
Kaynaklar Tuğrul Bey’in portresini kan dökmekten hoşlanmayan, merhametli, asil tavırlı, kusur görmeyen, hataları affeden, sabırlı, tevazu sahibi, cömert, dürüst ve dindar bir hükümdar olarak çiziyor. Tuğrul Bey’in en önemli amaçlarından birinin hac yolunu güvenilir duruma getirmek, diğerinin ise İslâm âlemini birleştirmek olduğu belirtiliyor. Edip ve tarihçi İmâdüddin el-İsfahânî, onun devrini anlatmak için “gül bahçesi” tanımını kullanıyor.
Tuğrul Bey zamanı Selçuklu tarihini inceleyen bu çalışmada; devletin kurumsal teşkilât yapısı, muhtelif mezhepler ve yerel hânedanlar arasında devletin hâkimiyet mücadelesi ve onları denetim altında tutmak için uygulanan stratejiler, devletin izlediği siyaset ile diğer devletlerle kurulan ilişkiler ele alınıyor. Diğer yandan, Tuğrul Bey’in faaliyetleri, ilk elden kaynakların rehberliğinde açıklanıyor ve günümüze de ışık tutacak biçimde yorumlanıyor.
“Sultan Tuğrul Bey: Selçuklu İmparatorluğu’nun Kurucusu”, Türk tarihinin efsanevi devlet adamlarından birinin izinden giderek o dönemi anlatan/aydınlatan bir başucu kitabı.