İslam'ın erken döneminde toplum, yaşadığı iç savaşlar sonucu Haricilik, Şia ve Ehl-i Sünnet olarak siyasi-teolojik bağlamda üç fırkaya/hizbe/mezhebe bölünmüştür. Muâviye'nin başkaldırısı ve sonunda zaferiyle sonuçlanan süreç, saltanat ideolojisiyle toplumu zorla hâkimiyet altına almıştır. Daha sonra dine yaklaşımda dinin kaynağının “neler” olması hususunda Ehl-i Sünnet “Dirayet Ehli/Rey Ehli” ve “Rivayet/Hadis/Eser Ehli ve Sünnet Ehli” olarak ikiye bölünmüştür. Birinci grup, kaynak olarak Kur'an, hadis ve insan aklını/vicdanını (istihsan, mesalih-i mürsele, örf) kaynak olarak kabul ederken; ikinci grup, sadece Kur'an ve hadisleri kaynak olarak kabul etmiştir...
Bu kitapta toplanan makaleler, Sünnîliğin teolojik-politik gövdesine ve bu gövdeden çıkan bazı sonuçlara yöneltilmiş eleştirileri içermektedir.
İslam'ın erken döneminde toplum, yaşadığı iç savaşlar sonucu Haricilik, Şia ve Ehl-i Sünnet olarak siyasi-teolojik bağlamda üç fırkaya/hizbe/mezhebe bölünmüştür. Muâviye'nin başkaldırısı ve sonunda zaferiyle sonuçlanan süreç, saltanat ideolojisiyle toplumu zorla hâkimiyet altına almıştır. Daha sonra dine yaklaşımda dinin kaynağının “neler” olması hususunda Ehl-i Sünnet “Dirayet Ehli/Rey Ehli” ve “Rivayet/Hadis/Eser Ehli ve Sünnet Ehli” olarak ikiye bölünmüştür. Birinci grup, kaynak olarak Kur'an, hadis ve insan aklını/vicdanını (istihsan, mesalih-i mürsele, örf) kaynak olarak kabul ederken; ikinci grup, sadece Kur'an ve hadisleri kaynak olarak kabul etmiştir...
Bu kitapta toplanan makaleler, Sünnîliğin teolojik-politik gövdesine ve bu gövdeden çıkan bazı sonuçlara yöneltilmiş eleştirileri içermektedir.