Sürdürülebilir Yelkencilik, sadece yelkencileri değil, tüm denizcileri ilgilendiren bir kitap. Tekne tasarımı-yapımı-yaşamı, yenilenebilir enerji sistemleri, alternatif tahrik sistemleri, yakıt-yağ, pervane, klozet, pis su-çöp, karina temizliği gibi birçok konuyu içeren kitabı “Sürdürülebilir Denizcilik“ olarak adlandırmak da mümkün. Yazar Dieter Loibner, tekne üretim-tüketim ve kullanımının doğurduğu doğa dostu olmayan sonuçları-sorunları göstermek ve karşı önerileri anlatabilmek, uygulamak için bisikletten sonra en yeşil kullanım olan “yelkenlilerin en doğru araç“ olduğu gerçeğinden yola çıkıyor.
“Bununla beraber, iş çevreyi koruyup kollamaya geldiğinde, biz yelkenciler hiç de melek değilizdir. Pis suyumuzu dışarı basıveririz, hava ve denizi kirleten dizel veya benzinli motorları bayıla bayıla kullanır, kekamozu önlemek için zehirli boyaları sürer ve tekne temizliğimizi çevreyi kirleten deterjanlarla yaparız. Teknemizde elektrik enerjisi ihtiyacını tavana vurduran ıvır zıvırı biriktirmeye pek meraklıyızdır ve işleri bittiğinde çöp yığınlarının dışında gidebilecekleri başka yerleri olmayan ’tüket-at’a uygun tasarlanmış ürünlerle etrafımızı doldurup dururuz.“
Sorunları dile getirirken, yazar, yerleşik ekonomik sistemlerin işleyişinin sonuçlarını kaynağında ele almak yerine, ortaya çıkardığı sorunlar/sonuçlar bağlamında değerlendiren ve sadece “ekolojik modernleşme“ çerçevesinde kalan bir anlayışla, tekne sayısı ve sanayii açısından devasa boyutlara ulaşmış ABD örneğinden yararlanıyor. Sürdürülebilir Yelkencilik, “sürdürülebilirliğin“ neredeyse bir ekonomik gereklilik haline dönüştüğü günümüzde, çevre dostu ürün bolluğu girdabına kapılmadan, ülkemizde yelkenli veya motorlu tüm teknecilerin karşılaştığı-karşılaşacağı ve çoğunun farkında bile olunmayan-bilinmeyen problemleri gözler önüne sermesi, gündeme getirmesi açısından önemli bir kitap.
Sürdürülebilir Yelkencilik, sadece yelkencileri değil, tüm denizcileri ilgilendiren bir kitap. Tekne tasarımı-yapımı-yaşamı, yenilenebilir enerji sistemleri, alternatif tahrik sistemleri, yakıt-yağ, pervane, klozet, pis su-çöp, karina temizliği gibi birçok konuyu içeren kitabı “Sürdürülebilir Denizcilik“ olarak adlandırmak da mümkün. Yazar Dieter Loibner, tekne üretim-tüketim ve kullanımının doğurduğu doğa dostu olmayan sonuçları-sorunları göstermek ve karşı önerileri anlatabilmek, uygulamak için bisikletten sonra en yeşil kullanım olan “yelkenlilerin en doğru araç“ olduğu gerçeğinden yola çıkıyor.
“Bununla beraber, iş çevreyi koruyup kollamaya geldiğinde, biz yelkenciler hiç de melek değilizdir. Pis suyumuzu dışarı basıveririz, hava ve denizi kirleten dizel veya benzinli motorları bayıla bayıla kullanır, kekamozu önlemek için zehirli boyaları sürer ve tekne temizliğimizi çevreyi kirleten deterjanlarla yaparız. Teknemizde elektrik enerjisi ihtiyacını tavana vurduran ıvır zıvırı biriktirmeye pek meraklıyızdır ve işleri bittiğinde çöp yığınlarının dışında gidebilecekleri başka yerleri olmayan ’tüket-at’a uygun tasarlanmış ürünlerle etrafımızı doldurup dururuz.“
Sorunları dile getirirken, yazar, yerleşik ekonomik sistemlerin işleyişinin sonuçlarını kaynağında ele almak yerine, ortaya çıkardığı sorunlar/sonuçlar bağlamında değerlendiren ve sadece “ekolojik modernleşme“ çerçevesinde kalan bir anlayışla, tekne sayısı ve sanayii açısından devasa boyutlara ulaşmış ABD örneğinden yararlanıyor. Sürdürülebilir Yelkencilik, “sürdürülebilirliğin“ neredeyse bir ekonomik gereklilik haline dönüştüğü günümüzde, çevre dostu ürün bolluğu girdabına kapılmadan, ülkemizde yelkenli veya motorlu tüm teknecilerin karşılaştığı-karşılaşacağı ve çoğunun farkında bile olunmayan-bilinmeyen problemleri gözler önüne sermesi, gündeme getirmesi açısından önemli bir kitap.