Son semavi din islamiyetin yayılışı, hakimiyetinin kuruluşunun ilk adımları olan fetih hareketlerinde ise insan merkezli yaklaşım, Tevhidin duyurulması, tebliği esas alınmıştı. İstîlâ anlayışının yer bulmadığı bu fetihlerde insanların kurtuluşu, karanlıktan aydınlığa kavuşmaları, kalplerinin fethi düşüncesi hakimdi.
İslam orduları da bunun için yollara düşmüş, memleketler aşmış, her türlü zorluğa katlanarak, hedeflerine ulaşmışlardı. Habib b.Mesleme ve ordusu da bunlardan biriydi.
Hz. Peygamber’in(a.s.) son seferi olan Tebük Gazvesinden itibaren fetihler, gazalar, savaşlarda bulunan Habib b.Mesleme el-Fihri, bu çalışmanın konusu oldu. Suriye’den Gürcistan’a kadar sürdürdüğü fetih hareketleri, özellikle ilim, irfan merkezlerinden biri olan Erzurum’un İslami döneme geçişinin savaşını veren Habib b.Mesleme ve ordusuna bir vefa ve şükran duygusuyla kaleme aldığımız bu çalışmanın birinci bölümünde, onun hayatında geçirdiği safhalar üzerinde duruldu.
Son semavi din islamiyetin yayılışı, hakimiyetinin kuruluşunun ilk adımları olan fetih hareketlerinde ise insan merkezli yaklaşım, Tevhidin duyurulması, tebliği esas alınmıştı. İstîlâ anlayışının yer bulmadığı bu fetihlerde insanların kurtuluşu, karanlıktan aydınlığa kavuşmaları, kalplerinin fethi düşüncesi hakimdi.
İslam orduları da bunun için yollara düşmüş, memleketler aşmış, her türlü zorluğa katlanarak, hedeflerine ulaşmışlardı. Habib b.Mesleme ve ordusu da bunlardan biriydi.
Hz. Peygamber’in(a.s.) son seferi olan Tebük Gazvesinden itibaren fetihler, gazalar, savaşlarda bulunan Habib b.Mesleme el-Fihri, bu çalışmanın konusu oldu. Suriye’den Gürcistan’a kadar sürdürdüğü fetih hareketleri, özellikle ilim, irfan merkezlerinden biri olan Erzurum’un İslami döneme geçişinin savaşını veren Habib b.Mesleme ve ordusuna bir vefa ve şükran duygusuyla kaleme aldığımız bu çalışmanın birinci bölümünde, onun hayatında geçirdiği safhalar üzerinde duruldu.