Şiir, kelimelerin mana âlemindeki cezbeden, büyüleyen raksıdır. Şiirden, özellikle iyi yazılmış ve güzel okunan şiirlerden etkilenmeyen insan yoktur. Şiir hem akla, hem duyguya ama özellikle duygulara hitap eder. Çünkü insan mantık olmaktan çok, duygudur.
Şiir, güçlüdür. Gücünü kelimelerden alır. Şiir, sözün gücünü yansıtır.
“Söz ola kese savaşı,
Söz ola kestire başı,
Söz ola ağulu aşı,
Yağ ile bal ede bir söz.” derken Yunus’umuz yine sade ve derinlikli sözleriyle, söyleyeceğimizi ağzımızdan alır.
Şiir bir serap gibidir çölde. “Tamam, buldum!” deyip üstüne atladıkça yapıştığınız şeylerin sadece kumlar olduğunu ve ötelere kaçan suyun size kışkırtıcı bir şekilde göz kırptığını görürsünüz. Bu sebeple şiirle tam bir vuslat olmaz. Sadece şimşek gibi gelip geçen, öznel, kısa süreli bir tecrübe yaşarsınız onunla. Şiirin bu gizemli hali onu daha fazla çekici kılmaktadır.
Öyleyse şiirin bu gücünden yararlanmalı. Rabbimizi tanıtan, davamızı anlatan, sorumluluklarımızı hatırlatan şairleri tanımalı, şiirlerini okumalıdır. Özellikle genç nesillerin dimağlarına şiirin kokusunu, tadını duyurmalıdır. Şiir okuyan, ezberleyen, dinleyen bir gencin daha içkin, daha olgun, daha edepli, daha duyarlı ve daha şuurlu olduğu görülecektir.
Unutmayalım ki şiir şuur verir. Şiir, hakkı duyurur. Şiir imanın feryadıdır, ilanıdır.
Şiir, kelimelerin mana âlemindeki cezbeden, büyüleyen raksıdır. Şiirden, özellikle iyi yazılmış ve güzel okunan şiirlerden etkilenmeyen insan yoktur. Şiir hem akla, hem duyguya ama özellikle duygulara hitap eder. Çünkü insan mantık olmaktan çok, duygudur.
Şiir, güçlüdür. Gücünü kelimelerden alır. Şiir, sözün gücünü yansıtır.
“Söz ola kese savaşı,
Söz ola kestire başı,
Söz ola ağulu aşı,
Yağ ile bal ede bir söz.” derken Yunus’umuz yine sade ve derinlikli sözleriyle, söyleyeceğimizi ağzımızdan alır.
Şiir bir serap gibidir çölde. “Tamam, buldum!” deyip üstüne atladıkça yapıştığınız şeylerin sadece kumlar olduğunu ve ötelere kaçan suyun size kışkırtıcı bir şekilde göz kırptığını görürsünüz. Bu sebeple şiirle tam bir vuslat olmaz. Sadece şimşek gibi gelip geçen, öznel, kısa süreli bir tecrübe yaşarsınız onunla. Şiirin bu gizemli hali onu daha fazla çekici kılmaktadır.
Öyleyse şiirin bu gücünden yararlanmalı. Rabbimizi tanıtan, davamızı anlatan, sorumluluklarımızı hatırlatan şairleri tanımalı, şiirlerini okumalıdır. Özellikle genç nesillerin dimağlarına şiirin kokusunu, tadını duyurmalıdır. Şiir okuyan, ezberleyen, dinleyen bir gencin daha içkin, daha olgun, daha edepli, daha duyarlı ve daha şuurlu olduğu görülecektir.
Unutmayalım ki şiir şuur verir. Şiir, hakkı duyurur. Şiir imanın feryadıdır, ilanıdır.