Son dönemin önemli öykü ve roman yazarlarından olan Suzan Samancı, öykülerinde “renk”, “koku”, “ses”, “korku” gibi imgeleri ustalıkla kullanıyor. Onun öyküleri gerçekliğin estetiği, yaratıcılığın ve dilin ustalığıdır. Her öyküsünde bir imgenin öncülüğünde, insan özgürlüğü ve yaşamsal özlemleri anlatılırken, yerel motifleri evrenselliğe taşıyor.
Yaşar Kemal'den sonra siyasi atmosferi, köklü ve renkli gelenekleri edebiyat kaygısını unutmadan öyküleştiren en yetenekli ve özgün yazar olduğunu düşünüyorum. Önemli eleştirmenlerimizden dilbilimci Necmiye Alpay da “Her durumda Suzan Samancı ülkemizde korkarım henüz hiç incelenmemiş olan ikidilliliğin o artırıcı, büyük verimlerinden biri; yazarlıkları birbirine hiç benzemese de, Yaşar Kemal ve daha niceleri gibi.” diyor.
Ülkemizde toplumsal olaylara duyarlılık gösteren, elini havaya kaldırarak ‘Hey! Buradayım!', diyebilen bir cesaretin simgesidir, Suzan Samancı.
Son dönemin önemli öykü ve roman yazarlarından olan Suzan Samancı, öykülerinde “renk”, “koku”, “ses”, “korku” gibi imgeleri ustalıkla kullanıyor. Onun öyküleri gerçekliğin estetiği, yaratıcılığın ve dilin ustalığıdır. Her öyküsünde bir imgenin öncülüğünde, insan özgürlüğü ve yaşamsal özlemleri anlatılırken, yerel motifleri evrenselliğe taşıyor.
Yaşar Kemal'den sonra siyasi atmosferi, köklü ve renkli gelenekleri edebiyat kaygısını unutmadan öyküleştiren en yetenekli ve özgün yazar olduğunu düşünüyorum. Önemli eleştirmenlerimizden dilbilimci Necmiye Alpay da “Her durumda Suzan Samancı ülkemizde korkarım henüz hiç incelenmemiş olan ikidilliliğin o artırıcı, büyük verimlerinden biri; yazarlıkları birbirine hiç benzemese de, Yaşar Kemal ve daha niceleri gibi.” diyor.
Ülkemizde toplumsal olaylara duyarlılık gösteren, elini havaya kaldırarak ‘Hey! Buradayım!', diyebilen bir cesaretin simgesidir, Suzan Samancı.