1872-73 yılları arasında Hadika gazetesinde tefrika edilen, daha sonra 1875’te kitap olarak basılan Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat, edebiyat tarihimizin “ilk yerli roman”ı olarak kabul edilir. Trajik bir aşk hikâyesi çerçevesinde gelişen romanda, aynı zamanda dönemin toplumsal yaşamının panoramasını çizer Şemsettin Sami. Talat ve Fitnat’ın aşkları dönemin “âdetleri” yüzünden vuslatla sonuçlanmayacak, ayrılık acısı ölüme sebep olacaktır. Romanda kadın-erkek ilişkileri aşk, evlilik gelenekleri, eğitim gibi kavramlar etrafında derinlemesine ele alınır. Hüzünlü bir aşk hikâyesi ekseninde gelişen ve realist bir tutumla kaleme alınan Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat, edebiyatımızın kilometre taşlarından biri olarak öne çıkmaktadır.
1872-73 yılları arasında Hadika gazetesinde tefrika edilen, daha sonra 1875’te kitap olarak basılan Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat, edebiyat tarihimizin “ilk yerli roman”ı olarak kabul edilir. Trajik bir aşk hikâyesi çerçevesinde gelişen romanda, aynı zamanda dönemin toplumsal yaşamının panoramasını çizer Şemsettin Sami. Talat ve Fitnat’ın aşkları dönemin “âdetleri” yüzünden vuslatla sonuçlanmayacak, ayrılık acısı ölüme sebep olacaktır. Romanda kadın-erkek ilişkileri aşk, evlilik gelenekleri, eğitim gibi kavramlar etrafında derinlemesine ele alınır. Hüzünlü bir aşk hikâyesi ekseninde gelişen ve realist bir tutumla kaleme alınan Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat, edebiyatımızın kilometre taşlarından biri olarak öne çıkmaktadır.