Tabletinle oynamadan önce Susi ve Tablet Tobi'nin hikâyesini okumaya ne dersin?
Çocukların üçte birinin yürümeyi ya da konuşmayı öğrenmeden önce tablet kullanmayı öğrendiği çağımızda, tablet kullanma konusunda bilinç oluşturmak üzere yazılmış bu masal kitabı çocuklarınız için başucu kitabı olacak.
Teknolojinin gelişimi hayatımızda büyük değişikliklere yol açtı. Tabii ki bu durum yalnızca yetişkinlerin değil, çocuklarımızın da hayatını çok değiştirdi. Peki bu değişiklik, onların ruhsal ve bedensel sağlığı açısından ne kadar yararlı?
Artık çocukların büyük bir kısmının kendisine ait tableti bulunuyor. Tableti olmayan çocuklar ise kendilerini eksik hissediyor ve ailelerinden tablet alınmasını talep ediyor. Bir tablete sahip olunca da hayatlarına dijital ekranlar ve internet dahil oluyor. Bu süreçte çocuklarımızın tabletlerle geçirdiği süreyi kontrol altına almazsak, tabletlerin soğuk yüzü ile karşılaşmaya başlayabiliriz. Amerika Pediatri Akademisi'nin yayınladığı yönergede; 0-2 yaş arasındaki çocukların dijital ekranlarla hiç buluşmaması, 3-5 yaş arasındaki çocukların ise günde en fazla 1 saat ile kullanımlarının kısıtlanması ve 5 yaşından büyük çocuklar için de günde en fazla 2 saatlik kullanım söz konusu olacak şekilde izin verilmesi gerektiği belirtiliyor.
Tabletlerle çok vakit geçiren çocukların gerçek dünya ile bağlantıları zayıflıyor ve algıları düşüyor. ABD Ulusal Sağlık Enstitüsü'nün 11.000 çocuk ile yaptığı bir araştırma sonucuna göre; günde 7 saatten fazla tablet, televizyon ya da telefon ekranları gibi dijital ekranlara bakan çocukların beyin zarlarında incelme oluşuyor. Bu da algılarını ve akademik başarısını düşürüyor, öğrenmelerini zorlaştırıyor.
Çevreyle iletişimi azaltan tabletler ya da benzeri cihazlar ise çocukların önemli olan ve gelişmesi gereken becerilerinin önüne bir duvar örüyor. Bu yaştaki çocukların; parmak kaslarını, yer yön algılarını, el göz koordinasyonunu geliştirecek, çevresiyle iletişimde olacakları etkinliklere dahil olması çok önemlidir. Tabletlere indirilen uygulamaların da bu hedeflere hizmet etmesine dikkat edilmelidir. Örneğin; hafıza ve anımsama, gruplandırma ve el göz koordinasyon becerilerini geliştirecek oyunlar ya da uygulamalar tercih edilmelidir.
Bir diğer yandan tabletler sadece günlük hayatımızda değil, eğitimde de karşımıza çıkmaktadır. Bu yüzden tablet kullanımı topyekun zararlıdır demek mümkün değildir. Eğitimdeki başarılı entegrasyonu ile çocuklar okullarda tablet kullanımı konusunda kurallara tanıklık etmekte ve kontrollü kullanmaya alışmaktadır. Peki biz evimizde çocuklarımız üzerinde tablet kullanımının farkındalığını nasıl oluşturabiliriz? Gelelim bu konuda dikkat etmeniz gereken bazı noktalara:
Tablet kullanımında süre kısıtlaması çok önemlidir. Çocuğunuzun bulunduğu yaş grubuna göre bir süre belirleyin ve bu süre için çocuğunuzla bir sözleşme imzalayın. Kuralları karşılıklı belirlemek, her iki tarafın da kurallara uymasını sağlayacaktır.
Çocuklarınızın geçen süreyi hesaplayabilmeleri için bir uyaran oluşturmak adına alarm kurabilir, sayaç başlatabilir ya da kum saati kullanabilirsiniz.
Çocuğunuz oyun oynuyor ya da video izliyor olabilir. Ancak içeriklerini bilemezsiniz. Yapacağınız en iyi şey çocuğunuza eşlik etmek ya da önceden kontrol ettiğiniz oyunları ve videoları çocuğunuzla buluşturmak olacaktır.
Eğitici ve yaş grubuna uygun uygulamalar ya da oyunlar indirin. Çocuğunuz, gelişimini desteklemeyecek uygulamalar ya da oyunlar indirmek isterse buna müsaade etmeyin. Bu konuda kontrolü sağlayın.
Tablet süresi bittiğinde, devam etmek için ısrar ederse onun için alternatif etkinlikler üretin. Çocuğunuza; parmak boyama, saklambaç, kitap okuma ya da evde sizinle oyun oynaması gibi seçenekler sunabilirsiniz.
En önemli kurallardan birisi de yemek yerken tablet kullanılmaması. Bu konuda kararlı bir çizgi çekin ve yemek sofrasına kesinlikle tabletin eşlik etmesine izin vermeyin.
Sevgili ebeveynler, hepimizi bekleyen dijital dünyada çocuklarımızı teknoloji ile kontrollü bir şekilde buluşturmalıyız. Teknolojiyi tamamen yasaklamak ya da sınırsız kullanım izni vermek de mümkün değildir. Tıpkı ekonomist StuartChase'in de dediği gibi:
“Teknolojiyi tümüyle yermek, tuzdan arındırılmış deniz suyu ile yeşeren bahçeleri görmezden gelmek; onu gözü kapalı övmek ise Hiroşima'yı unutmak demektir.”
Teknoloji konusunda bilinçli ve yeterli olmalarının önemli olduğu bu teknoloji dünyasında çocuklarımızın ihtiyaçları olan tek şey sadece biraz kontroldür.
Tabletinle oynamadan önce Susi ve Tablet Tobi'nin hikâyesini okumaya ne dersin?
Çocukların üçte birinin yürümeyi ya da konuşmayı öğrenmeden önce tablet kullanmayı öğrendiği çağımızda, tablet kullanma konusunda bilinç oluşturmak üzere yazılmış bu masal kitabı çocuklarınız için başucu kitabı olacak.
Teknolojinin gelişimi hayatımızda büyük değişikliklere yol açtı. Tabii ki bu durum yalnızca yetişkinlerin değil, çocuklarımızın da hayatını çok değiştirdi. Peki bu değişiklik, onların ruhsal ve bedensel sağlığı açısından ne kadar yararlı?
Artık çocukların büyük bir kısmının kendisine ait tableti bulunuyor. Tableti olmayan çocuklar ise kendilerini eksik hissediyor ve ailelerinden tablet alınmasını talep ediyor. Bir tablete sahip olunca da hayatlarına dijital ekranlar ve internet dahil oluyor. Bu süreçte çocuklarımızın tabletlerle geçirdiği süreyi kontrol altına almazsak, tabletlerin soğuk yüzü ile karşılaşmaya başlayabiliriz. Amerika Pediatri Akademisi'nin yayınladığı yönergede; 0-2 yaş arasındaki çocukların dijital ekranlarla hiç buluşmaması, 3-5 yaş arasındaki çocukların ise günde en fazla 1 saat ile kullanımlarının kısıtlanması ve 5 yaşından büyük çocuklar için de günde en fazla 2 saatlik kullanım söz konusu olacak şekilde izin verilmesi gerektiği belirtiliyor.
Tabletlerle çok vakit geçiren çocukların gerçek dünya ile bağlantıları zayıflıyor ve algıları düşüyor. ABD Ulusal Sağlık Enstitüsü'nün 11.000 çocuk ile yaptığı bir araştırma sonucuna göre; günde 7 saatten fazla tablet, televizyon ya da telefon ekranları gibi dijital ekranlara bakan çocukların beyin zarlarında incelme oluşuyor. Bu da algılarını ve akademik başarısını düşürüyor, öğrenmelerini zorlaştırıyor.
Çevreyle iletişimi azaltan tabletler ya da benzeri cihazlar ise çocukların önemli olan ve gelişmesi gereken becerilerinin önüne bir duvar örüyor. Bu yaştaki çocukların; parmak kaslarını, yer yön algılarını, el göz koordinasyonunu geliştirecek, çevresiyle iletişimde olacakları etkinliklere dahil olması çok önemlidir. Tabletlere indirilen uygulamaların da bu hedeflere hizmet etmesine dikkat edilmelidir. Örneğin; hafıza ve anımsama, gruplandırma ve el göz koordinasyon becerilerini geliştirecek oyunlar ya da uygulamalar tercih edilmelidir.
Bir diğer yandan tabletler sadece günlük hayatımızda değil, eğitimde de karşımıza çıkmaktadır. Bu yüzden tablet kullanımı topyekun zararlıdır demek mümkün değildir. Eğitimdeki başarılı entegrasyonu ile çocuklar okullarda tablet kullanımı konusunda kurallara tanıklık etmekte ve kontrollü kullanmaya alışmaktadır. Peki biz evimizde çocuklarımız üzerinde tablet kullanımının farkındalığını nasıl oluşturabiliriz? Gelelim bu konuda dikkat etmeniz gereken bazı noktalara:
Tablet kullanımında süre kısıtlaması çok önemlidir. Çocuğunuzun bulunduğu yaş grubuna göre bir süre belirleyin ve bu süre için çocuğunuzla bir sözleşme imzalayın. Kuralları karşılıklı belirlemek, her iki tarafın da kurallara uymasını sağlayacaktır.
Çocuklarınızın geçen süreyi hesaplayabilmeleri için bir uyaran oluşturmak adına alarm kurabilir, sayaç başlatabilir ya da kum saati kullanabilirsiniz.
Çocuğunuz oyun oynuyor ya da video izliyor olabilir. Ancak içeriklerini bilemezsiniz. Yapacağınız en iyi şey çocuğunuza eşlik etmek ya da önceden kontrol ettiğiniz oyunları ve videoları çocuğunuzla buluşturmak olacaktır.
Eğitici ve yaş grubuna uygun uygulamalar ya da oyunlar indirin. Çocuğunuz, gelişimini desteklemeyecek uygulamalar ya da oyunlar indirmek isterse buna müsaade etmeyin. Bu konuda kontrolü sağlayın.
Tablet süresi bittiğinde, devam etmek için ısrar ederse onun için alternatif etkinlikler üretin. Çocuğunuza; parmak boyama, saklambaç, kitap okuma ya da evde sizinle oyun oynaması gibi seçenekler sunabilirsiniz.
En önemli kurallardan birisi de yemek yerken tablet kullanılmaması. Bu konuda kararlı bir çizgi çekin ve yemek sofrasına kesinlikle tabletin eşlik etmesine izin vermeyin.
Sevgili ebeveynler, hepimizi bekleyen dijital dünyada çocuklarımızı teknoloji ile kontrollü bir şekilde buluşturmalıyız. Teknolojiyi tamamen yasaklamak ya da sınırsız kullanım izni vermek de mümkün değildir. Tıpkı ekonomist StuartChase'in de dediği gibi:
“Teknolojiyi tümüyle yermek, tuzdan arındırılmış deniz suyu ile yeşeren bahçeleri görmezden gelmek; onu gözü kapalı övmek ise Hiroşima'yı unutmak demektir.”
Teknoloji konusunda bilinçli ve yeterli olmalarının önemli olduğu bu teknoloji dünyasında çocuklarımızın ihtiyaçları olan tek şey sadece biraz kontroldür.