
Barış, insanlık tarihinin en köklü ideallerinden biri olmasına rağmen, modern dünyada hala ulaşılması gereken bir hedef olarak durmaktadır. İkinci Dünya Savaşı’nın ardından sistematik bir disiplin olarak şekillenen Barış Çalışmaları, küresel güvenlik, yapısal şiddet, barış inşası ve uluslararası ilişkiler perspektifinden farklı teorik ve pratik yaklaşımlarla ele alınmaktadır.
Bu kitap, Barış Çalışmaları alanının tarihsel evrimini incelerken, Soğuk Savaş’tan günümüze kadar geçirdiği dönüşümleri ve günümüzde karşılaştığı zorlukları kapsamlı bir şekilde analiz etmektedir. Barışın ekonomik, siyasi ve çevresel boyutlarını disiplinlerarası bir yaklaşımla ele alan çalışma, akademisyenler, araştırmacılar ve barış süreçlerine ilgi duyan herkes için önemli bir başvuru kaynağı niteliğindedir.
Savaşın gölgesinde değil, kalıcı barışın imkanlarını sorgulayan bir perspektifle ele alınan bu eser, barışın sadece bir ideal değil, aynı zamanda toplumsal ve ekonomik kalkınmanın temel bir unsuru olduğunu vurgulamaktadır.
Barış, insanlık tarihinin en köklü ideallerinden biri olmasına rağmen, modern dünyada hala ulaşılması gereken bir hedef olarak durmaktadır. İkinci Dünya Savaşı’nın ardından sistematik bir disiplin olarak şekillenen Barış Çalışmaları, küresel güvenlik, yapısal şiddet, barış inşası ve uluslararası ilişkiler perspektifinden farklı teorik ve pratik yaklaşımlarla ele alınmaktadır.
Bu kitap, Barış Çalışmaları alanının tarihsel evrimini incelerken, Soğuk Savaş’tan günümüze kadar geçirdiği dönüşümleri ve günümüzde karşılaştığı zorlukları kapsamlı bir şekilde analiz etmektedir. Barışın ekonomik, siyasi ve çevresel boyutlarını disiplinlerarası bir yaklaşımla ele alan çalışma, akademisyenler, araştırmacılar ve barış süreçlerine ilgi duyan herkes için önemli bir başvuru kaynağı niteliğindedir.
Savaşın gölgesinde değil, kalıcı barışın imkanlarını sorgulayan bir perspektifle ele alınan bu eser, barışın sadece bir ideal değil, aynı zamanda toplumsal ve ekonomik kalkınmanın temel bir unsuru olduğunu vurgulamaktadır.