Surp Yerrortutyun Katolik Ermeni Kilisesi Beyoğlu’nda 300 Yaşını Dolduran Bir İbadethane

Stok Kodu:
9786256270794
Boyut:
13x21
Sayfa Sayısı:
112
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2025-02
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
%12 indirimli
160,00TL
140,80TL
Taksitli fiyat: 9 x 17,21TL
Temin süresi 1-3 gündür.
9786256270794
1363149
Surp Yerrortutyun Katolik Ermeni Kilisesi
Surp Yerrortutyun Katolik Ermeni Kilisesi Beyoğlu’nda 300 Yaşını Dolduran Bir İbadethane
140.80

Sedat Bornovalı’nın bu eseri, İstanbul’un, Beyoğlu’nun kendine has mimari dokusunu sadakatle, zarafetle ve derin anlamıyla yansıtan örneklerden biri olan Surp Yerrortutyun Kilisesi’nin ilk 300 yılını konu alıyor.
Yapı Latin Triniter Tarikatı tarafından kurulmuş ve adlandırılmış, sonradan Avusturya İmparatorluğu’nun himayesine girerek uzun süre Papalık temsilcilerinin hizmetinde kalmış. Hatta, kilisenin en görkemli noktasında konumlanan ve ayinlere katılmak üzere gelen İmparatorluk temsilcisinin locası dahil olmak üzere tüm geleneğin muhafazası, kilise halen ait olduğu Katolik Ermeni cemaatine devredilirken de şart koşulmuş ve günümüze değin sürdürülmüş.
Geçmişinde İstiklal Caddesi üzerinde çok geniş bir parseli kaplayan yapı bugünkü mütevazı haliyle bile Doğu ile Batı’nın, Papalık ile İmparatorluğun ve siyasette ezeli rakipler olan Osmanlı Habsburg hanedanlarının kaynaştığı, hem somut hem de simgesel anlamlarıyla, dünya çapında benzersiz bir mekân olmayı başarıyor.
Sedat Bornovalı İstanbul’un hiç beklenmedik bir anda sunabileceği tarihsel derinliği ve sanat eserlerini, yine hem bilgilendirici hem de sürükleyici bir anlatı içerisinde aktarıyor.

 

Sedat Bornovalı’nın bu eseri, İstanbul’un, Beyoğlu’nun kendine has mimari dokusunu sadakatle, zarafetle ve derin anlamıyla yansıtan örneklerden biri olan Surp Yerrortutyun Kilisesi’nin ilk 300 yılını konu alıyor.
Yapı Latin Triniter Tarikatı tarafından kurulmuş ve adlandırılmış, sonradan Avusturya İmparatorluğu’nun himayesine girerek uzun süre Papalık temsilcilerinin hizmetinde kalmış. Hatta, kilisenin en görkemli noktasında konumlanan ve ayinlere katılmak üzere gelen İmparatorluk temsilcisinin locası dahil olmak üzere tüm geleneğin muhafazası, kilise halen ait olduğu Katolik Ermeni cemaatine devredilirken de şart koşulmuş ve günümüze değin sürdürülmüş.
Geçmişinde İstiklal Caddesi üzerinde çok geniş bir parseli kaplayan yapı bugünkü mütevazı haliyle bile Doğu ile Batı’nın, Papalık ile İmparatorluğun ve siyasette ezeli rakipler olan Osmanlı Habsburg hanedanlarının kaynaştığı, hem somut hem de simgesel anlamlarıyla, dünya çapında benzersiz bir mekân olmayı başarıyor.
Sedat Bornovalı İstanbul’un hiç beklenmedik bir anda sunabileceği tarihsel derinliği ve sanat eserlerini, yine hem bilgilendirici hem de sürükleyici bir anlatı içerisinde aktarıyor.

 

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat