Taht Uğrunda Baş Veren Sultanlar

Stok Kodu:
9789754379075
Boyut:
12x20
Sayfa Sayısı:
204
Baskı:
3
Basım Tarihi:
2014-11
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
%30 indirimli
160,00TL
112,00TL
Taksitli fiyat: 9 x 13,69TL
9789754379075
977192
Taht Uğrunda Baş Veren Sultanlar
Taht Uğrunda Baş Veren Sultanlar
112.00

"Sultan Mahmut, Hasoda’da ve Babüssaade’nin önünde bu tahta oturmuş, bayram tebriklerini kabul etmişti. O günleri hatırladı, tebessüm etti, eliyle okşayarak yanında bulunan diğer tahtı seyre başladı. Bu Osmanlı Sarayı’nın en değerli ve san’atkârane yapılmış tahtı idi. Denildiğine göre bu tahtı, Türk-Hint san’atçıları Şah İsmail bugünkü tarihçilerin çoğu bunu kabul etmiyorlar- için yapmışlardı. Yavuz Sultan Selim Çaldıran savaşında harp ganaimi olarak almış, hazinesine koymuştu. Yuvarlaktı, ortasında bir minder vardı, tahtın her yanına inciler ve zümrütler kakılmıştı. Çok zarifti. Ondan sonra, Arz Odası’ndaki ve diğer yerlerde bulunan diğer tahtları hayalinde canlandırdı. Fakat fazla bir kıymet bulamadı. Hepsi de geniş sedirden, sandalyadan veya koltuktan başka bir şey değillerdi. Ne üzerlerine konan incilerden işlenmiş yumuşak minderler, ne de taht örtüleri kardeş kanına girmeğe şehzadeyi zorlayacak kadar kıymetli değillerdi. Çünkü sarayın hazinesindeki mücevherler yanında bunların adı bile geçmezdi. Evet, tahtın bir sırrı vardı. Fakat tahtların kendisi sırrın sebebi olamazdı. Muhakkak surette bu sırrı çözmeliydi. Onun için oturup tekrar düşünmeye karar verdi. Şah İsmail’in tahtının yumuşak minderinin üzerine oturunca rahatlık hissetti, üzerine bir rehavet çöker gibi oldu, o zaman tahta daha çok yerleşti, gözlerini kapadı, düşünmeye başladı. Bir anda, okuduğu Türk tarihi gözünün önünden bir rüya gibi geçti."

"Sultan Mahmut, Hasoda’da ve Babüssaade’nin önünde bu tahta oturmuş, bayram tebriklerini kabul etmişti. O günleri hatırladı, tebessüm etti, eliyle okşayarak yanında bulunan diğer tahtı seyre başladı. Bu Osmanlı Sarayı’nın en değerli ve san’atkârane yapılmış tahtı idi. Denildiğine göre bu tahtı, Türk-Hint san’atçıları Şah İsmail bugünkü tarihçilerin çoğu bunu kabul etmiyorlar- için yapmışlardı. Yavuz Sultan Selim Çaldıran savaşında harp ganaimi olarak almış, hazinesine koymuştu. Yuvarlaktı, ortasında bir minder vardı, tahtın her yanına inciler ve zümrütler kakılmıştı. Çok zarifti. Ondan sonra, Arz Odası’ndaki ve diğer yerlerde bulunan diğer tahtları hayalinde canlandırdı. Fakat fazla bir kıymet bulamadı. Hepsi de geniş sedirden, sandalyadan veya koltuktan başka bir şey değillerdi. Ne üzerlerine konan incilerden işlenmiş yumuşak minderler, ne de taht örtüleri kardeş kanına girmeğe şehzadeyi zorlayacak kadar kıymetli değillerdi. Çünkü sarayın hazinesindeki mücevherler yanında bunların adı bile geçmezdi. Evet, tahtın bir sırrı vardı. Fakat tahtların kendisi sırrın sebebi olamazdı. Muhakkak surette bu sırrı çözmeliydi. Onun için oturup tekrar düşünmeye karar verdi. Şah İsmail’in tahtının yumuşak minderinin üzerine oturunca rahatlık hissetti, üzerine bir rehavet çöker gibi oldu, o zaman tahta daha çok yerleşti, gözlerini kapadı, düşünmeye başladı. Bir anda, okuduğu Türk tarihi gözünün önünden bir rüya gibi geçti."

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat